İnsanların soyunun devamının erkek evlatla devam ettiği kanaati hemen her toplumda yerleşmiş bir düşüncedir. Ancak gelenekten öte hesaba katılması gereken; Allah’ın tercihi, seçmesi, iradesidir. Alemlere Rahmet Hazreti Muhammed (sallallahu aleyhi ve âlihi)’nin soyu geleneksel düşüncenin dışında, kızı Fâtımâ (aleyhisselam)’la devam etmiştir. Müşrikler, Peygamber Efendimizin (sallallahu aleyhi ve âlihi) erkek çocukları olan Abdullah, Kasım ve İbrahim’in ölümünden sonra, O’nun soyunun devam …
DevamıHz. Fâtımâ (Aleyhisselam) iyi bir öğreticiydi
Dinimiz İslâm bize gelinceye kadar onu taşıyan Ehl-i Beyt mensuplarının ne mübarek insanlar olduğunu biliyor muyuz? Ahzap suresi 33. Ayeti kerimede “Ey Ehl-i Beyt! Allah sizden, sadece günahı gidermek ve sizi tertemiz yapmak istiyor.” Buyrulmakla onların Allah katında tertemiz, günahsız ve seçilmiş oldukları beyan edilmiştir. Ehl-i Beyt külliyatını yazarak ilmin kapısını, cennetin kokusunu taşıyanların yolunu bize öğrettiği için Prof. Dr. …
DevamıHz. Fâtımâ seçilmiş ve sevilmiştir.
Prof. Dr. Haydar Baş, Ehl-i Beyt’in takip edilmekten ve onlara teslim olmaktan başka çaremizin olmadığını beyan sadedinde uluslararası Ehl-i Beyt sempozyumunun kapanış konuşmasında şu tespite bulunmuştu: “Ehl-i Beyt, Kuran’ın aynası, Hazreti Fahri Alem Efendimizin Kur’an diyerek yaşadığı aile hayatıdır. Özetlersek Ehli Beyt, Kur’an’ın Hz. Muhammed modelidir. Bu Allah sevgisinin yaşanması, Allah korkusunun bir hayat tarzı haline gelmesidir. Ehl-i Beyt imandır, …
DevamıHz. Fâtımâ ’nın büyük şefaati
Bizden önceki büyüklerimiz, kalbimize öyle bir Ehli Beyt sevgisi yerleştirdi ki. Özellikle Hz. Ali, Hz. Fatıma, Hz. Hasan, Hz. Hüseyin hakkında fazla bilgimiz yoktu ama adları ne zaman anılsa kalbimiz titrerdi. Özellikle analarımız ve diğer kadınlar Hz. Fâtımâ anamızın adını dillerinde vird edinmişlerdi. Ne zaman bir yemek yapmak için kazanın başına geçseler, ne zaman bereket umdukları bir işe kalkışsalar, ne …
DevamıSorumluluk, vebaldir!
Bir kimse eğer bir sorumluluk üslenmişse, o sorumluluğu yerine getirmek onun üzerine bir vebaldir. “Ben cinleri ve insanları sırf beni tanıyıp yalnız bana ibadet etsinler diye yarattım.” (Zariyat suresi/ 56. ayet). Eğer sorumluluğumuzu yerine getirmez isek, yarın huzuru mahşerde kendi aleyhimize şahitlik edeceğimizi yine Kur’an’ı Kerimde Allah, bize haber vererek uyarıyor: “Ey cin ve insanlar topluluğu! İçinizden size âyetlerimi anlatan …
Devamıİslam ile iman arasındaki ilişki
İslam ve iman arasındaki münasebet çok mühimdir. Ve bu konunun sırrına vakıf olanlar azınlıktadır. Prof. Dr. Haydar Baş’ın Ehl-i Beyt Külliyatından aktaracağımız bilgilerle işin sırrına erişeceğiz inşallah: Bu konuda İmam Bâkır (aleyhisselam)’dan nakledilen hadisler mevcuttur. İmam Bâkır (a.s.), iman konusunun kalbî bir mesele ve İslam esaslarından ayrı tutulması gerektiğini söylemektedir. İslam zâhirdir, ancak iman kalbîdir. Bu konunun cevabını, kendisine sorulan …
Devamıİmanı olmayanın ameli boştur
İmanın dindeki yerini izah etmek için şöyle bir matematik ortaya koyalım. Yan yana ne kadar sıfır koyarsanız koyun, hiçbir değeri yoktur. Sıfırın önüne bir rakamını koyarsanız ancak o sıfırlar değer bulur. Yapılan bütün davranışlar, ne kadar güzel olursa olsun, ahiret hesabında sıfır hükmündedir. Sıfırlara, yani davranışlara değer katan, ancak ve ancak imandır. İşte bu sebeple “imanı olmayanın ameli boştur” ifadesini …
DevamıRağbet edenlerin, Rahmet bulacağı gece
Yüce Allah, hikmeti gereği canlı-cansız bütün mahlukat içerisinden, zamanlardan ve mekânlarlardan bazılarını seçmiştir. Cenab-ı Hakk, özellikle seçtiği her şeyi, “Habibim” dediği, alemlere rahmet olarak gönderdiği; Hz. Muhammed Aleyhisselam hürmetine yaratığını beyan etmiştir. “Habibim Sen olmasaydın, alemleri yaratmazdım” Hadisi Kutsisinin yanında, Enbiya suresi 107. Ayeti Kerimede de: “Seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik.” Buyurmakla, Hz. Muhammed’i seçmiş ve yarattığı her şeye …
Devamıİslam’a itirazların tarihi seyri (14)
Müşrikler İslâm’a itiraz konusunda en çok inkara kalkıştıkları, öldükten sonra dirilip hesaba çekilme yeri olan” Ahirete olan itirazlarıdır.” Kur ân-ı Kerîm, ahiret ve dirilmek hususunu anlayabilmek için kâinata ve onun yaratılışına bakmamızı; dünyada olan olaylardan ders çıkarmamızı öğütler: Gökleri ve yeri yaratan ve bunları yaratmaktan yorulmayan Allah’ın, ölüyü diriltmeye Kâdir olduğunu görmüyorlar mı? Evet 0, her şeye kadirdir.” (Ahkâf/33. ayet). …
Devamıİslam’a itirazların tarihi seyri (13)
Müşrikler üstünlüğün mal ve şöhretle olduğunu iddia ederek İslam’a farklı bir itiraz kapısı açmaya çalıştılar. Halbuki ilahi bütün buyrukların üzerine kuurlduğu temel: Üstünlüğün ölçüsü ne mal zenginliği ne de hatırı sayılır olmaktır. Allah katında üstünlük ancak takvaca olan üstünlüktür. İşte bu konudaki uyarıcı ayetlerden örnekler: “O gün ne mal fayda verir ne de evlat. Ancak Allah’a kalb-i selim (temiz kalp) …
Devamı