Zekât vermeyenleri bekleyen tehlikeler

Zekâtın İslam’ın beş şartından biri olduğunu bilmeyen yoktur. Ancak şeytan ve nefsinin oyuncağı haline gelen ahir zaman Müslümanlarının birçoğu her konuda olduğu gibi bu konuda da hileye başvurmaktadır.  Vermenin değil vermemenin yoluna kafa yoranlar çoktur. Zekât eserinde, Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın insanların zekât konusunda nefislerinin birçok tuzağına düştüğünü de haber vermiştir. İslam’ın zekât ibadeti hakkında insanların aldandıkları iki konunun …

Devamı

Zekât verenler kurtuluşa ermiştir

Yüce Allah Kur’an’da mü’minlerin vasıflarını belirterek onların zekât verdiklerini haber veriyor: “Gerçekten mü’minler kurtuluşa ermiştir” (Müminun/1). “Onlar ki, zekâtı verirler.” (Müminun/4). Servet sahibi Müslümanın nisap sınırını (zekat verilme ölçüsü) bulduğu taktirde belli bir ölçü dahilinde vermesi gereken sadakadır. Verilme zamanı yılın her gününde olabilmesine rağmen millet olarak daha yoğun Ramazan ayında verilmesi kültür haline dönüşmüştür. Bunda da hiçbir sakınca olmadığı gibi …

Devamı

Kadir Gecesi’ni aramak

Orucuyla, teravihiyle, hayır ve hasenatıyla dolu dolu bir Ramazan ayını daha idrak ederken; bayrama kadar kalan gün ve geceleri diğerlerinden biraz daha dikkatli geçirmemiz gerekmektedir. Çünkü önümüzdeki gün ve gecelerde Kur’an-ı Kerim’in ifadesiyle “Bin aydan daha hayırlı” olan “Kadir Gecesi” bulunmaktadır. Kadir Gecesi’nin tam olarak hangi gecede olduğu gizlenmiştir. Bu özellik; Ramazan ayının her anını değerlendirme adına bizlere verilmiş bir …

Devamı

Ramazan’ın son günlerini nasıl değerlendirmeliyiz?

Daha bir zaman önce şu hadisi duyduk, okuduk, sevindik. Peygamberimizin bu müjdesinin ne anlama geldiğini anlayamadan zaman su gibi aktı ve geçti: “Ramazan ayı girince göklerin kapısı (başka bir rivayette Cennetin kapıları) açılır, Cehennemin kapıları kapanır, şeytanlar zincire vurulur” (Buhari, Savm, V) (3088) Başka hadisi şeriflerde ise tutulacak oruçların faziletini şu şekilde öğrenmiştik: “Her iftar vaktinde Allah tarafından (cehennemden) azat edilen …

Devamı

Tövbe edenleri Allah sever

İnsanoğlunun hayatta en çok karşılaştığı davranış biçimi; sevap-günah arasında, geliş-gidişler yaşama halidir. Zaten bizi yoktan var eden Rabbimiz, yarattığı kulunu bizden iyi tanıdığı için, onun hayat boyu karşılaşacağı bu önemli problemine çözümü de yüce kitabımız Kur’an’ı Keriminde ve onun kutlu elçisi, Âlemlere Rahmet Hazreti Muhammed (s.a.a.) ile haber vermiştir. Yüce Allah, günah işleyerek düştüğümüz durumdan ancak tevbe etmekle kurtulacağımızı haber …

Devamı

Tövbenin şartları nelerdir?

Yaptığı kötülüklerden pişman olup özür dilemek anlamında kullanılan tövbenin de elbette belli şartları usulleri vardır. İslam bilginleri ilahi buyruklardan esinlenerek tövbenin şartları konusunda fikir beyan etmişler. Bizler de bu bilgilerden ve büyüklerimizden duyduğumuz güzel sohbetlerden esinlenerek birkaç kelam ederek hem kendi nefsimize hem de dostlarımıza fayda sağlamak istedik. Tövbenin şartları şunlardır: Günahı yaptığına pişman olmak. Günahı terk etmek. Günahı bir …

Devamı

Tövbe eden günah işlememiş gibidir

Tövbe konusu, gerçekten çok önemli bir konudur. İnsan nasıl yargılanacağını, onu cehennemden kurtaracak ölçüleri, Allah’ın affına layık olmayı, tövbenin kural ve kaidelerini öğrenmelidir. Yüce Peygamberimiz Veda Hutbesinde kendinden sonra Müslümanların istikametlerini nasıl koruyacaklarını haber vermiştir: “Size iki emanet bırakıyorum. Onlara yapışırsanız asla sapıtmazsınız. Bunlardan biri, Allah’ın yüce kitabı Kur’an-ı Kerim, diğeri ise Ehl-i Beyt’im, ıtretimdir.” (Müslim, Sahih, Fedail’us-Sahabe, 36; Darimî, Sünen, …

Devamı

Tövbesi kabul olunmayacak kimlerdir?

Tövbe konusu çok önemli bir konudur ve Allah’la kul arasındaki münasebetin en zirve halidir. Burada Allah’tan başka hüküm sahibi yoktur. Bütün güç, kudret ve yetki sadece O’nun elindedir. Bu kadar önemli bir konunun elbette yolu yordamı da kuralı da olacaktır. Çünkü Allah’ın hesapsız ve kuralsız bir iş yapmayacağı sünnetullah ifadesiyle izah edilmeye çalışılmıştır. Nisa Suresi 17. ayette kimlerin tövbesinin kabul …

Devamı

Tövbe-i Nasuh nedir?

Bu ifade, Kur’an’ı Kerim’de Tahrim Suresi 8. Ayette geçmektedir: “Yâ eyyuhelleżîne âmenû tûbû i lallâhi tevbeten nasûha…” Ayet mealen şöyledir: “Ey iman edenler! Samimi bir tevbe ile Allah’a dönün. Umulur ki Rabbiniz sizin kötülüklerinizi örter, Peygamber’i ve onunla birlikte iman edenleri utandırmayacağı günde Allah sizi, içlerinden ırmaklar akan cennetlere sokar. Çünkü onların nurları, önlerinde ve yanlarında koşar da ‘Ey Rabbimiz! …

Devamı

Tövbe antibiyotik hükmündedir

İnsanoğlu kendi iradesiyle yaptıklarının karşılığı olarak günahlarıyla-sevaplarıyla, mükafatlarıyla-cezalarıyla baş başadır. Yaptığı işlerin de karşılığını ahiret hayatında Yüce Allah’ın adaletiyle alacağını Kur’an bize haber veriyor. “O gün insanlar amellerinin kendilerine gösterilmesi için bölük bölük kabirlerinden çıkacaklardır. Artık kim zerre ağırlığınca bir hayır işlemişse onun mükafatını görecektir. Kim de zerre ağırlığınca bir kötülük işlemişse onun cezasını görecektir.” (Zilzal 6-8) Yüce Allah, insanoğlunun yaptıklarından …

Devamı

Allah’a şükretmek nimeti arttırır

Allah’a şükretmek konusu üzerinde ciddiyetle durulması gereken bir konudur. Yüce Allah, kulunun kendisine şükretmesinin bir zaruret ve kendi menfaatine olduğunu Lokman suresindeki şu ayeti kerimede açıkça beyan etmektedir: “Andolsun Biz Lokman’a Allah’a şükretmesi için hikmet verdik. Her kim O’na şükrederse sırf kendi iyiliği için şükretmiş olur. Kim de O’na nankörlük ederse bilmelidir ki Allah kimsenin şükrüne muhtaç değildir; O bizatihi …

Devamı

Ölümü hatırlamak insanı ölçülü hayata teşvik eder

Müslümanın gerek düşüncesi gerek yaşantısı iki kanatlı kuş misali olmalıdır. İstenilen şey ne dünya için ahiretin ne de ahiret için dünyanın terki değildir. İnsanoğlu, dünya hayatının ahretteki kalıcı yerinin tespiti için geçici bir imtihan yeri, adeta bir tiyatro sahnesi hükmünde olduğunu bilmesine rağmen maalesef geçici menfaatler uğruna kalıcı menfaatlerini terk edecek kadar gaflete düşmektedir. İlahi kitaplar, peygamber buyrukları ve âlimlerin …

Devamı

Her düşünce tefekkür değildir

Bir hadisi şeriflerinde Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve âlihi) şöyle buyurur: “Bir saat tefekkür bazen bir sene ibadetten daha hayırlıdır.” (Suyutî, Camiu’s-Sağir, II/127) Tefekkürü sadece kelime karşılığı olarak anlamaya çalışırsak çok büyük yanılgılara düşeriz. TDK’da tefekkür ‘düşünmek’ olarak geçer. TDK sözlüğünde tefekkür kelimesinin karşılığı doğru ama sadece sözlük anlamında kalınırsa gayet yetersiz anlaşılır. Eğer bu hadisi şerifte geçen tefekkürün anlam karşılığı olarak …

Devamı

Rahmet, mağfiret, cehennemden kurtuluş günleri

Âlemlere Rahmet Hazreti Muhammed(s.a.a.) Efendimiz bir Hadisi Şeriflerinde, Ramazan ayının önemi hakkında bizlere şu uyarıda bulunmuştur. “Ramazan ayının başı rahmet, ortası mağfiret ve sonu cehennemden kurtuluştur.”  (İbn Huzeyme, Sahih, Sıyam, 3/191, No:1887). Bu makalemizi okurken Ramazan’ın ikinci kısmı olan “ortası mağfiret” kısmına erişmiş olacağız. Gün itibariyle bugün Ramazan orucunun 11. gününü tutuyor olacağız. Daha sonra da “cehennemden azat” kısmını idrak …

Devamı

Orucun sırrına ermek ister misiniz?

Orucu sadece belli bir zaman diliminde yemekten içmekten ve cinsi münasebetten uzaklaşmak olarak tanımlayıp ona göre davrananlar, farzı yerine getirmiş olur kanaati yaygındır. Ancak bu oruç Allah’ın bizden istediği bir oruç mu? Tartışma götürür. Çünkü Âlemlere Rahmet Hazreti Muhammed (s.a.a.) orucun sadece aç ve susuz kalmaktan ibaret bir eylem olmadığını şu hadisi şerifte haber veriyor: “Nice oruç tutanlar vardır ki …

Devamı