Ötekileştirme

Türk siyasi hayatında alışılagelen ötekileştirme (dışlama)kültürü sayesinde vatandaşlarımız arasında ayrılık, kırgınlık ve kavga; sokaklara, işyerlerine ve hatta yüce Meclisin çatısı altına kadar girmiş bulunmaktadır.

Meclis salonlarında, milletvekillerinin birbirini yumruklamaları, birbirine en ağır hakaretleri savurmaları, kamuoyunun bilgisi dahilindedir.

Ötekileştirme kültürü, esas itibariyle ilahi buyruklarla da yasaklanmıştır.
Yüce Allah Kuran-ı Kerimde Enam suresi 108. ayette başkalarının batıl ve haksız olarak taptıkları sahte ilahlara dahi hakaret edilmemesini emretmiştir.

Aksi taktirde küfüre maruz kalanın da inatla hak olan Yüce Allah’a sövebileceklerine dikkat çekmiştir:
“Onların, Allah’ı bırakıp tapındıklarına sövmeyin, sonra onlar da haddi aşarak, bilgisizce Allah’a söverler. Böylece her ümmete yaptıklarını süslü gösterdik. Sonra dönüşleri ancak Rablerinedir. O, yapmakta olduklarını kendilerine bildirecektir.” (Enam /108)

Küfürden bahsetmişken İslam bilginlerinin küfür hakkındaki tespitlerini arz edelim:
1. Küfrü cehli: Bilmeden cahillikle yapılan (şirk), küfür…
2. Küfrü inadi: Bildiği halde öfkesine hâkim olamayan, öfkesi nedeniyle düşülen (şirk), küfür…
3.Küfrü kasti: Yaptığı işin küfür olduğunu bile bile aklı başında, öfkeli olmadığı halde işlediği (şirk), küfür…

Genelde en fazla düşülen (şirk), küfür inadi olandır. Bunun da elbette sebeplerine bakınca, ikinci şahısların çabasını görüyoruz.
Birilerinin kendi fikrinin dışında olanları ötekileştirmekle başlayan zıtlaşma; tartışmaya, kutuplaşmaya, derken kavgaya dönüşünce; ilişkiler fikir planından çıkmaktadır.

Halbuki ötekileştirmeden, saygı ve edeple karşının da fikrini dinlemekle ortam yumuşayabilecekken sertleşmekte ve olumlu netice alınamamaktadır.  İnsanlar, tartışma ortamında ötekileştirerek asla birbirlerine fikirlerini kabullendiremezler. Bu bir değişmez kuraldır.

İmam Gazzali Hazretleri ilişkilerdeki hassas noktalara bakınız nasıl dikkat çeker:
“Birilerine bir şey kabul ettirmek istiyorsanız asla onunla münakaşaya girmeyin. Yüksek sesle ve hitap ettiğiniz insandan daha yüksek yerden ona hitap etmeyin. Azarlandığını ve aşağılandığını hissettiği zaman, gönül kapakçıklarını kapatır. Ona artık ne söyleseniz kâr etmez. Çünkü sizi dinlemekten gönül olarak çoktan uzaklaşmıştır.”

Sosyal ilişkilerde yaşanan sorunlara bakılınca, ferdi her ilişkide anlaşmadan çok kavga hâkim ise ötekileştirme kültürünün ne kadar yaygınlaştığını anlıyoruz.

Ötekileştirmenin panzehiri mevcuttur. O da empatidir…

Uğur Kepekçi

Önerilen Makale

Hakkımı helal etmiyorum

Türk siyasetinde işler, hiç olmadığı kadar farklı mecralarda seyrediyor. Bu süreç ve gelinen nokta sizlere …