7 Aralık 2021 Salı günü Kilis’in düşman işgalinden kurtuluşunun 100. yıldönümü olarak kutlandı. Kutlama törenleri hakkında bazı tespitlerimizi sizlerle paylaşamaya çalışacağım.
Kilis’in düşman işgalinden kurtuluşunun 100. yılı gibi önemli bir bayram günü, istenilen coşkuyla kutlanamadı. Resmi otoritenin ilgisine rağmen Kilisli vatandaşlar istenilen ilgiyi göstermedi. Bize ulaşan bilgilere göre hükümetin vekilleri bu durumdan pek de mutlu olmamışlar ve ilgili kimselere sitemlerini dile getirmişlerdir.
Günler öncesinden basına yansıyan haberlerden de anlaşılıyordu aslında bu kurtuluş şenliklerinin sönük geçeceği. Çünkü Kilisli vatandaşlar, hükümetin Suriye politikasıyla memleketi Suriyeli göçmenlerle doldurmasından rahatsızlığını dile getirmesine rağmen hükümet sanal bir âlemde yaşadığı için sözde Muhacir-Ensar kardeşliği saçmalıklarıyla sorunları geçiştirmeye çalışıyordu.
Kilisliler kendi memleketlerinde adeta ikinci sınıf vatandaş olmasından ve yaşanan sosyal problemlere yetkililerin duyarsız kalmasından rahatsızlıklarını her fırsatta dile getirmelerine rağmen bir sonuç alamadıkları için kırgındırlar. Bu bayram, resmi otorite ile halkın aynı düşüncede olmadığını açığa çıkartmıştır.
Kanaatimce 7 Aralık Bayramının sönük geçmesi bir anda olmuş bir mesele değildir. Yıllardır milli bayramlarda yaşanan coşkunun önüne siyasi yetkililer isteyerek ve kasten geçtiler. AB ve ABD eksenli düşünce taşıyan zihniyet, milli bayramlardan, dün bizi işgal eden ama şimdi stratejik ortak konumunda olduğumuz milletlerin, rahatsız olmalarından korktukları için yıllardır zaten törenler “dost bizi bağda görsün” tarzında gerçekleşiyordu.
Yeni nesiller milli ve dini bir tarih şuuruyla donatılmadığı için ve bugün de üstüne üstlük Suriye meselesi Kilislinin kanayan yarası olduğu için halk kurtuluş etkinliklerine gereken önemi göstermemiştir. Hatta vatandaşlarımızdan bazıları bir adım daha ileri giderek; ‘Kilis neden kurtulmuş ki kurtuluş bayramı kutlayalım?’ deme noktasına gelmiştir.
Yıllarca yazdık, söyledik, milli ve dini bütünlüğümüz bir milletin teminatıdır diye. Ama biz söyledik, biz dinledik. Eğer gerekli önlemler alınmazsa, hele bir de üstüne üstlük yakında Suriyeliler dernek başkanlıklarına ve hatta belediye başkanı gibi konumlara gelirse; 7 Aralık diye bir bayramın tarihe karışacağını da hatırlatmak isteriz. Bu vatan için can verenler ve bu bilinçte olanlar ancak kurtuluş bayramına önem verirler…
Merhum Prof. Dr. Haydar Baş hocamız boşuna mı haykırdı senelerce ve ısrarla; “milli bayramlarınızı kutlamazsanız, dini bayramlarınızı da kutlayamazsınız. Bu sebeple milli bayramlarınızda balkonlarınıza, işyerlerinize, evlerinize Türk bayrağı asın. Aksi halde başka milletler gelir kendi bayraklarını asarlar.” O halde milli bayramlarınızı en coşkulu biçimde kutlamak bir zorunluluktur.
- kurtuluş kutlamalarında Kilis 7 Aralık Üniversitesi üzerine düşen görevini fazlasıyla yerine getirdiğini gördük. Akademisyenler online olarak Kilis ile alakalı sempozyumlar düzenlediler. Bu etkinlikleri Kilis Postası TV Youtube kanalı da canlı olarak yayınladı.
Diğer bir etkinlik olarak da yine Kilis Postası TV Youtube kanalında saat 20.30 da başlayan ve 3 saat süren canlı yayında Kilis hakkında bilgiler vermenin yanında yaşanan sosyal ve siyasal sorunları da masaya yatırma imkânı sundular. Bu programla bizce tarihe çok önemli bir not düşülmüştür…
Son sözümüz merhum Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın olsun: “Milli bütünlüğümüz dini bütünlüğümüzdür. Dini bütünlüğümüz milli bütünlüğümüzdür.”