İktidar sahipleri engel olamadıkları, saflarına ve yandaşlığına çekemedikleri herkesi ötekileştirmeyi alışkanlık haline getirmeye devam ediyor.
Şimdi de sıra sosyal medyayı ötekileştirmek. Ama dünyada engel olunamayacak tek şey sosyal medyanın gücüdür. Bunu kendileri de gayet iyi bilmektedirler. Ama yaratılan korku imparatorluğu sayesinde, “kaç kişiye daha korku salarsak o kârdır” zannıyla hareket ediyorlar galiba.
Sayın Cumhurbaşkanımız şimdi de sosyal medyayı hedefine aldı. Bu fikrine bir cuma hutbesiyle diyanet de katılabilir. Danışmanlar sosyal medyaya bazı engeller getirmek ya da kötülemek için nas arayışlarına başlamıştır.
Sayın Cumhurbaşkanımız özetle: “Sosyal medya mecralarının yaygınlaşmasıyla birlikte yalanın, üretilmiş haberlerin, dezenformasyonun hızla yayıldığını görüyoruz. Etkili bir denetim mekanizmasının olmadığı bu mecralardan yayılan bu tarz haberler sebebiyle milyonlarca insanın hayatı kararmaktadır. İlk ortaya çıktığında özgürlüğün sembolü olarak nitelenen sosyal medya, günümüz demokrasisi için ana tehdit kaynaklarından birine dönüşmüştür. Yükselen dijital faşizm ve yalan haber furyası karşısında bizim gibi dünyanın gelişmiş demokrasileri de teyakkuz halindedir. Gelinen aşamada dezenformasyon sadece bir milli güvenlik meselesi olmanın ötesine geçerek, küresel bir güvenlik sorunu halini almıştır. Kamuoyunu doğrudan bilgilendirmek, dezenformasyon ve propaganda ile hakikat dairesinde mücadele etmek bu bakımdan önem arz ediyor.” Dediler.
Cumhurbaşkanımız bir yere kadar haksız değil, evet sosyal medya toplumda çok canlar yaktı ve yakmaya devam edecek.
Ancak insanların doğru habere ulaşmak için sosyal medyadan başka yolu da kalmadı. Ülkeyi baştanbaşa yandaş kanallarla donattınız, toplumu istediğiniz gibi algı ile yönetiyorsunuz. Vatandaş doğru haber almak hakkını, birkaç kanal dışında maalesef kaybetti.
Gençlik eski gençlik değil, dünya onun avcunun içindedir. İnsanlar istedikleri bilgiye engelsiz olarak istediği zaman sosyal medya vasıtasıyla ulaşabiliyor. Eskiden aldatmak, yanlış yönlendirmek, arşivleri saklamak daha kolay oluyordu. Ama o dönem kapandı.
Geçmişte söylenenleri şimdiki söylenenlerle karşılaştırmak sosyal medyada çok kolay hale geldi. Bu sebeple iktidar sahiplerinin sosyal medya hiç de işine gelmez. Çünkü arşivler meydana çıkınca işler bayağı zorlaşıyor…
Sosyal medyayı Alâeddin’in sihirli lambasındaki cine benzetiyorum. Lambadan çıkan cini geri sokmak zor görünüyor. Sosyal medyayı tehdit olarak görmek yerine, herkes “biri bizi gözlüyor” mantığıyla adımlarını daha sağlam atması daha doğrudur. Soğan yemeyenlerin ağzı kokmaz…