Mirac hediyeleri arasında “Muhammed ümmetinden Allah’a hiçbir şeyi ortak koşmayanların bağışlanacağı müjdesi.” Olduğunu yaptığımız Mirac analizimizde birkaç yerde bahsetmiştik.
Madem affedilmeyecek günahlar arasında bize bu mesaj gönderilmiştir. Bu mesajı iki türlü algılamak lazımdır. Biri müjde, diğeri de ikaz olarak algılanmalı ki şirkten; ateşten kaçar kaçmanın yollarını bulmalıyız.
Değerli dostlarım! Şirk ‘in her türlüsünden korunmak gerekir. Şirk; kelime olarak eş koşmak, ortak koşmak, birden fazla olduğunu beyan etmek anlamındadır. Nefsin istekleri peşinde koşarak, Allah’ın sevgisi yerine dünya sevgisini tercih ederek, bunların sonucunda da Allah’ın hükümlerinden birini dahi reddetmek şirktir.
ŞİRK NEDİR?
1- Büyük Şirk: Allah Teâlâ’nın zatında olduğu gibi sıfatlarında, fiillerinde de O’na eş veya benzer kuvvetin varlığını kabul etmektir.
2- Küçük Şirk: Bazı amelleri yaparken Allah’ın dışında başkalarının da rızasını hesaba katmaktır. Böyle bir tavır riya ve amelî münafıklıktır. Şirk, temelde Allah’tan başka ilâh/tanrı kabul etmek olduğu halde, çok farklı görüntüleri vardır. Okuduğumuz eserlerden, dinlediğimiz kâmil insanlardan elde ettiğimiz şirk çeşitlerini paylaşarak faydalanmak istedik:
Şirk-i İstiklâl: Birbirinden ayrı iki ilâhın varlığını kabul etmek.
Şirk-i Teb’iz: Allah’ın bir olduğunu kabul etmekle beraber, birden fazla tanrının toplanmasından meydana gelmiş bir Allah kabul etmektir. (Teslis inancı gibi) Şirk-i Takrib: Allah’a yaklaştıracakları zannıyla birtakım putlara tapınmak.
Şirk-i Taklid: Ataların bâtıl inanışlarını aynen sürdürmek.
Şirk-i Esbab: Sebepleri putlaştırmak.
Küçük şirk hakkında Peygamberimiz şu tehlikeyi haber verdiler: “Sizin hakkınızda en çok korktuğum küçük şirktir.” ‘Küçük şirk nedir ey Allah’ın elçisi?’ diye sordular. “Riyadır. Allah Teâlâ, kıyamet günü insanların amellerinin karşılıklarını verdiği zaman riyakârlara: ‘Dünyada kendilerine gösteriş yapmakta olduklarınıza gidin. Bakın bakalım, onların yanında bir karşılık bulacak mısınız?’ buyurur.” (Tirmizî, Hûdûd, 24.)
Şirk hakkında bir de ayeti kerime paylaşalım: “Kendisine ortak koşmaksızın Allah’ın Hanifleri (O’nun birliğini tanıyan müminler olun). Kim Allah’a ortak koşarsa sanki o, gökten düşüp parçalanmış da kendisini kuşlar kapmış yahut rüzgâr onu uzak bir yere sürüklemiş (bir nesne) gibidir.” (Hacc suresi /31).
Ali b. Ebî Tâlib’den gelen rivayete göre, Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Kur’ân-ı Kerîm’den bana en sevimli gelen ayetlerden biri de şudur: “Şüphesiz Allah, kendisine ortak koşulmasını bağışlamaz. Bunun dışındaki günahları, dilediği kimseler için bağışlar. Allah’a ortak koşan, kuşkusuz, derin bir sapıklığa düşmüştür.” (Nisa/116)
“Size büyük günahların en büyüğünü haber vereyim mi? Allah’a şirk koşmak, anaya babaya itaatsizlik etmek ve yalancı şahitlik yapmaktır yahut yalan söylemektir” (Müslim, İman 143. 46 Müslim, Hac 19.)
Müslümanlar olarak; “Acaba bende küçük ya da büyük şirk belirtileri var mı?” sorusunu kendimize sormalıyız. Bu sorgulamayı yapmaz isek kendi nefsimizde bulunan büyük ya da küçük şirk yüküyle ahirete gidersek hüsrana uğrayanlardan oluruz; Allah muhafaza!
Sorgulama sonunda kişinin nefsinde şirkin kırıntıları ya da işaretleri varsa hemen tövbe edip Allah’ın affına sığınmalıdır. Çünkü Allah’ın affetmeyeceğini beyan ettiği günah şirktir. Bu korkuyu içimizde hissedersek Rabbimiz, merhametiyle bizi şirkten koruyacaktır inşallah. Allah cümlemizi şirke düşmekten muhafaza eylesin.
(Devam edecek…)