Bir ülkede adaletle, hukukla alakalı çok yazılar yazılıyorsa, konuşuluyorsa; adalet hakkında bazı sıkıntıların olduğunu kabul etmek lazımdır.
Bendeniz de “Adalet herkese lazımdır” başlıklı bir makalemde ülkemizde hukuk sisteminin işleyişinde; devlet yetkililerinin ya da görevlilerinin uygulamalarında bazı sıkıntıların olduğuna değinmiştim.
Geçtiğimiz günlerde Bağımsız Türkiye Partisi Lideri Prof. Dr. Haydar Baş’a Susurluk’ta, pek de uygun olmayan bir uygulama yapılmıştır. Uzun namlulu silahlar taşıyan resmi, sivil; emniyet teşkilatı mensuplarıyla aracı durdurulmuş; şahsına, söz ve davranışlarla terörist muamelesi göstermeye çalışılmıştır.
Yapılan bu çirkin davranış, hukuka taşınmış olup, failler hakkında suç duyurusunda bulunulmuştur.
Benim üzerinde durmak istediğim birkaç nokta var. Bakınız değerli okurlar, yapılan bu saldırı gerçekten çok mühimdir ve devletin temeli olan adalete; insan hak ve özgürlüğüne yapılan saygısızlıktır.
Bu kadar mühim bir mevzuda, ne adalet bakanından ne iç işleri bakanından, ne diğer parti liderlerinden, ne da medyadan beklenen hassasiyette bir açıklama gelmemiştir.
Adliyelerde “adalet mülkün temelidir” yazısına rağmen bu uygulamalar oluyorsa; adalete güven sarsılacaktır.
Bu olay bize şunu gösteriyor: İktidarıyla, muhalefetiyle, parti sözcü ya da liderleriyle, medyasıyla, sınıfta kalınmıştır. Unutmayın, adalet herkese lazımdır. Bugün bana, yarın sana…
Daha önce yazmış olduğum makalemden hatırlamak maksadıyla birkaç tespitimizi tekrarlayalım:
“Normal vatandaş olarak elbette bizim kafamız bu sözlerle ve uygulamalarla karışıyor. En tehlikeli netice de hukukun üstünlüğüne ve yargı bağımsızlığına olan güven azalıyor.
Herkese lazım olan adalet, eğer vasfını ve değerini yitirirse, o millet Allah korusun millet olma vasfını yitirir. Hukuktan şüphe başlayınca da hukuksuzluk toplumun damarlarına işler, yavaş yavaş millet; bünyesine kurt düşmüş ağaç gibi çürür mahvolur.
Beyler, bayanlar, adalet herkese lazım kutsal bir değerdir. Adalet kişinin kendi paşa gönlüne verilmiş bir değer değildir.
Yüce Allah, adalet hakkında Kuran’da çok şiddetli uyarılar yapmıştır. Adalet hakkında ibret almak isteyenlere birkaç ayet aktaralım:
“Ey iman edenler! Adaleti titizlikle ayakta tutan, kendiniz, ana-babanız ve akrabanız aleyhinde de olsa Allah için şahitlik eden kimseler olun. (Haklarında şahitlik ettikleriniz) zengin olsunlar, fakir olsunlar Allah onlara (sizden) daha yakındır. Hislerinize uyup adaletten sapmayın, (şahitliği) eğer, büker (doğru şahitlik etmez), yahut şahitlik etmekten kaçınırsanız (biliniz ki) Allah yaptıklarınızdan haberdardır. (Nisâ : 135)
“Muhakkak ki Allah, adaleti, iyiliği, akrabaya yardım etmeyi emreder, çirkin işleri, fenalık ve azgınlığı da yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor.” (Nahl : 90)
“Biz, kıyamet günü için adalet terazileri kurarız. Artık kimseye, hiçbir şekilde haksızlık edilmez. (Yapılan iş,) bir hardal tanesi kadar dahi olsa, onu (adalet terazisine) getiririz. Hesap gören olarak biz (herkese) yeteriz.” (Enbiyâ : 47)
Mahkeme duvarlarında asılı olan “adalet mülkün temelidir” ifadesi fikirlere, gönüllere nakşederse elbette o toplum huzur bulur, güçlü olur.”
Uğur Kepekçi
12 Ocak 2019