Aile deyip geçmeyin

Toplumun çekirdeği, millet ve insanlık ağacının tohumu aile yuvasında atılır. Öyleyse her şey aileyle başlar.

Peygamberimiz, bir babanın evladı hakkındaki vazifesinin daha anne adayını aramakla başlanmasını öğütlemiştir. Sonra ona güzel bir isim bulmasını ve ona ilim tahsil ettirmesini istemiştir.

Kişinin evlenecek eşini dahi sadece nefsi arzuları için değil, yuvasını kuracak, yuvasına sahip çıkabilecek ve sahip olacağı evladına hayırlı bir anne olabilecek eşler seçilmesi istenmiştir.

Öyle değil mi ki “yuvayı dişi kuşlar yapar” şeklinde atasözümüz vardır.

Evlat eğitimi daha doğmadan tohum aşamasında başlıyor. Babanın evine getirdiği lokmanın bile haram ya da helal oluşu çocuğun gönül ikliminin oluşmasında sebebi hikmetinin olduğunu Allah dostları haber vermiştir.

Yeri gelmişken annemin anlattığı bir hatırasını paylaşayım: “Babanız eskiden demirci ustasıydı. Irak’a yük taşıyan kamyon şoförlerinden mübarek dergahlardan ekmek getirmesini istermiş. Bağdat’ta ve civarda bulunan mübarek türbelerin ve dergahlarında yenen ekmeklerden getirmesini istermiş. Sürekli eve ekmek parçaları getirirdi. Bana da bunları önce kurut. Sonra çocukların mamasına kat ki o zatların himmeti şefaati fayda verir. Bu ekmeklerden yesin ki evlatlarımız hidayetli olsun.”

Bakar mısınız dostlar, bu çaba bir dua hükmündedir. Allah dostlarının bereketine olan inancın simgesidir.

Böyle bir babadan böyle bir anneden yetişen evlat ile gece gündüz harama koşan, helal-haram demeden evine taşıyıp çocuklarını haram lokma ile besleyen bir olur mu?

Allah’ımıza, kaderimize, babamızın annemizin ve rahmetli üstadımızın ortaya koyduğu çabaya şükürler olsun…

Demek ki çocuklar tarlada yetişen ayrık otları gibi kendi haline bırakılmazmış. Ona aile ocağında sevgi, ilgi ve sağlam bir eğitim vermek lazımdır.

Rahmetli Haydar Hocamız çok anlatırdı. “Benim rahmetli anam çok dindar biriydi. Abdestsiz yere basmazdı. Müthiş bir Atatürk ve Vatan aşığıydı. Bize çocukken hep Atatürk’ü Onun vatan mücadelesini anlatırdı. Evimizde rahmetli dedemin Sarıkamış şehitlerinden olduğu, Onun faziletleri anlatılırdı. Anamız bizi beşikte sallarken milli marşlarımızı ninni olarak söylermiş biz onun bereketli nefesiyle kulaklarımızda yankılanan marşlarla; Allah, Peygamber, Ehl-i Beyt, Vatan ve Atatürk sevdasını anamızdan babamızdan öğrendik” derdi.

Geleceğimizin teminatı genç nesillerin ihyası onlara verilecek sevgi ilgi ve eğitimden geçtiğini asla unutmamalıyız.

Uğur Kepekçi

Önerilen Makale

Hakkımı helal etmiyorum

Türk siyasetinde işler, hiç olmadığı kadar farklı mecralarda seyrediyor. Bu süreç ve gelinen nokta sizlere …