Türkiye’nin gerçek gündemini, seyrini anlamak gerçekten de çok zor bir durum aldı. İktidar sahiplerine göre ekonomi şaha kalkmış, içte ve dışta terör odaklarının inine girilmekte, adalet rayında, millet refah içinde, vatandaş enflasyonun altında ezilmemektedir.
Uzay laboratuvarında birkaç deney yapmak için 55 milyon dolar karşılığında bir adam göndermekle uzay keşfetmiş kadar büyük bir algı yönetilmekte. Türkiye’nin uzay projelerinde yer aldığından bahsedilmekte. Silahlı, silahsız uçaklardan yeni yeni projelerden bahsedilmekte. Duyduklarımıza, medyada gördüklerimize bakılırsa, devlet olarak kâinat devleti olmuş sanki dünyayı fethetmiş gibi bir yerdeyiz.
Bu algıdan vatandaş etkilenmiyor zannetmeyin. Öyle cahil insanlar, özellikle sözde sofi geçinen sakallı cübbeli akıl daneler var ki görseniz duysanız kafayı yersiniz.
Bir örnek vereyim size değerli dostlar:
Umre görevimizi tamamlayıp Türkiye’ye dönmek için Cidde havalimanında uçak bekliyoruz. Bekleme salonumuz üst katlarda olduğu için peronlara yaklaşan uçakları görme şansına sahibiz. Camın kenarına bir hoca kılıklı, başına bir grup adamı toplamış anlatıyor:
“Bakın bakın şu gelen uçağı görüyor musunuz işte bu uçak Tayip Erdoğan sayesinde yapılan Türk uçağıdır. Artık kendi uçağımızı kendimiz yapıyoruz Elhamdülillah.”
Adama yaklaştım “hacı dayı bu uçağın Türk yapımı olduğunu nerden biliyorsun?” diye sordum.
Hacı efendi şöyle sert bir nazarla döndü baktı ve bana dedi ki “hacı hacı uçağın kuyruğundaki Türk bayrağını görmüyor musun?” işte ispatı.
Baktım ki adam zır cahil ya da etki ajanı, paralı ya da beleş avukatlık eden biri. Sustum ve bir kenara çekildim.
Bu ve benzeri cahil ya da etki ajanı bol olan ülkede halkı yönetmek kadar kolay iş olmasa gerektir.
Hâlbuki gören gözler, düşünen beyinler, halimizin anlatıldığı gibi değil aksine çok kötü bir durumda olduğumuzu biliyor. Kamuoyu araştırmasına, uzman görüşüne başvurmaya hiç gerek duymadan herkes kendi yaşantısına ve en yakın çevresine bakınca iktidar sahiplerinin yalanları bir bir ortaya çıkmaktadır. Her şey rayından çıkmış, rotu kırılmış bir araç gibi ne zaman duvara toslayacağımız ne zaman uçuruma yuvarlanacağımız meçhul ama tehlikenin yakın olduğunu hissediyoruz.
BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda birkaç cümleyle gerçek durumu özetlemektedir:
“Sokakta kızlarımız tacize uğrarken araba üretsen ne yazar, kızlarımızın kafası kesilip sokağa atılırken uçak yapsan ne yazar, uyuşturucu kullanma yaşı 13-14 olmuşken dünyayı yönetsen ne yazar. İç güvenliğimiz tehdit altında, dış güvenliğimiz tehdit altında, yoksulluk her yeri sarmış… Allah yardımcımız olsun…”