Bugün gerek dünyada gerek ülkemizde birçok olumsuzluklar var. Her yerde kavga, gürültü, savaş, kan, zulüm, işgal var. Çocuklarımız uyuşturucu bağımlısı olmuş çetelerin eline düşmüş gözünü kırpmadan adam öldürebilen potansiyel suç makinasına dönüşmüş. İktidar sahipleri acımasız adaletsiz güç zehirlenmesi yaşıyor. Demokrasinin olmazsa olmazı olan kuvvetler ayrılığı kuvvetler bütünlüğüne dönüşmüştür.
“Kuvvetler ayrılığı, anayasanın temel ilkelerinden biri olarak, devletin yasama, yürütme ve yargı kuvvetlerinin birbirinden ayrılması ve bu sayede gücün kötüye kullanılmasının engellenmesini sağlamaktadır.” (VİKİPEDİ Özgür Ansiklopedi)
Görünen manzaraya bakınca insan, bırakın yarını hayal etmeyi bugününden vazgeçmiş bir haldedir. Ama bir ülke sözde de olsa madem demokratik hukuk sistemiyle yönetiliyor, madem ki bu ülkede hukukun üstünlüğüne ve adalete güvenmek isteyen birileri var. Mademki ölümden başka her derde bir deva vardır. O zaman umutsuzluğa düşmek yerine umuda sarılmak umuda koşmak umudu yeşertmek zorundayız.
Siyasete yeni bir soluk yeni bir heyecan katan Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş bir kabus gibi başımıza çöken bu iktidardan kurtulmak için bütünleşik muhalefetten bahsetmektedir.
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş, muhalefet üzerindeki baskıların yoğun olduğu bugünlerde muhalefetin neler yapması gerektiği konusunda önemli açıklamalarda bulundu. Bütünleşik muhalefetin önemine vurgu yapan BTP lideri, bunun bugün gösterilmesi gerektiğini belirtti. BTP lideri Hüseyin Baş şunları söyledi:
“Bütünleşik muhalefet bugün gösterilmeli. Yani biz aynı masa etrafında oturabilmeliyiz, biz aynı stüdyoda konuşabilmeliyiz. Biz birbirimizle ilgili eksik gördüğümüz veya iyi gördüğümüz şeyleri toplum önünde konuşabilmeliyiz.
Muhalefetin birbiri arasında bunu yapabilmesi gerekiyor. Ve bunun yanısıra muhalefet ettiği kanadın da yöneticilerini, liderlerini ‘Ya siz de buyurun konuşalım’ diyebilmesi gerekiyor. Türkiye bu yıllardan geçmedi mi?
Bugün bu stüdyoda birçok siyasi parti lideri olabilirdi. Türkiye’de neden bu olmuyor? Bu Amerika’da olabiliyor. Türkiye’nin eski Türkiye’sinde olabiliyor. Antidemokratik denen Türkiye’de olabiliyor ama bugün olamıyor.
Bütünleşik muhalefet dediğimiz bugün gösterilebilecek bir algıdır, Bunu topluma göstermek gerekir. Beraber oturmak, beraber kalkmak, istişare etmek. Bu kültür bizi güçlendirecek kültürdür.
Seçim sathına gelindiğinde ayrı ayrı seçim stratejileri belirlenebilir. Partiler birleşmeyebilir. Bunlar başka konular. Ama bugün yapılabilecek bir şeyler varken, ben bunu çok söyledim, bu görev de en çok ana muhalefete düşer. Yani bunu toparlamak, bunu yürütmek ana muhalefete düşer. Bunu yapması, ülkenin de ana muhalefetin de diğer bütün siyasi partilerin de lehine olur.” (Yeni Mesaj)
Değerli dostlar! İktidar sahipleri iktidarını elinde tutmak için her türlü yola başvururken muhalefete düşen görev de BTP lideri Hüseyin Baş’ın bahsettiği bütünleşik muhalefettir. Bugün için görünen budur. Siyasette bunu sağlayamayanlar gün gelir tarihin çöplüğünde kaybolur giderler. Hüseyin Baş gibi düşünenler mutlaka çözümün yolunu bulurlar. Bizden söylemesi çünkü ‘var bir hayalimiz’