Atatürk empati yapmamızı istiyor

Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Hüseyin Baş’ın her icraatı her sözü babasının oğlu dedirtiyor. Prof. Dr. Haydar Baş Hocamız, fikirlerini yaşayacak yeşertecek mükemmel bir kadro ve liderini yetiştirdiğinin meyvelerini alıyoruz.

Hüseyin Baş’ın gündemi değerlendiren tespitleri ve önerileri babası gibi yine başkaları tarafından alınarak kaynak göstermeden kullanmaya devam etse de sözün kendisi çıktığı yeri ve rengini belli etmektedir. Kaynak belirtmek etik ve ahlak açısından (ç)alanı ilgilendirir.

Sayın Hüseyin Baş’ın BTP lideri olur olmaz ilk kullandığı kelimelerden biri empati olmuştur.

Katıldığı bir televizyon programında sayın Hüseyin Baş empati hakkında şu ifadeleri kullanmıştı:

“Türkiye’nin en ciddi sorunu empati kurabilme yeteneğimizi kaybetmiş olmamızdır. İnsanlar geçinemiyor. Bu ne kadar umurumuzda?

Bugün sosyal medyayı kapatacağız diyoruz. Yönetilen ben olsaydım ve bu muameleye maruz kalsaydım ne hissederdim hiç düşünüyor muyuz bunu?

Bir baba çocuğuna pantolon alamadığı için intihar ediyor. Askerimiz sınırda şehit oluyor. Hiç ölümü düşündük mü? Hiç kendimizi onların yerine koyduk mu?

Biz empati kuramıyoruz, kurmuyoruz. Birçok sebep sayılabilir, ama vakıa ortada böyle bir özelliğimiz kalmadı.”

10 Kasım Atamızın ahirete irtihalinin 82. Yıldönümü dolayısıyla makaleler hazırlamak için Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün sözlerinden derleme yaparken onun da aslında bize empatiyi tavsiye ettiğini tespit ettim.

Şöyle diyor Atamız bir sözünde:

“Beni görmek demek, mutlaka yüzümü görmek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu kâfidir.”

Beni anlamak isteyenler empati yapsın! Benim hangi şartlarda hangi işleri yaptığımı anlamak isteyenler kendilerini benim yerime koysun!

Birinin yaptığı işleri, duygularını anlamak hissetmek ancak o kişinin duygu ve düşünce frekansını yakalamakla olur. Yani yeni çağda empati diyorlar bu davranışa.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü anlamakta zorlananlar, ona kör bir inat uğruna düşmanlık besleyenler, tanımadığı halde onun hakkında ileri geri konuşanlar aslında tam da bu grup içinde olanlardır.

Yani Atatürk’le empati kurmak yerine, ona gözünü kulağını ve gönlünü kapatarak hem kendi cehaletlerini ispat etmiş hem de gelecek nesiller ile bağını koparmaya çalışmıştır.

Yapılan iş sıradan bir iş değildir. Bu bir hak gaspıdır. Hakkında bilmeden ve empati yapmadan ileri geri konuşanlar ahirette de sorumlu olmamak için pişmanlık duyarak dönüş yapmalıdır.

Uğur Kepekçi

Önerilen Makale

Hakkımı helal etmiyorum

Türk siyasetinde işler, hiç olmadığı kadar farklı mecralarda seyrediyor. Bu süreç ve gelinen nokta sizlere …