Atatürk gibi düşünmek

Gerek ekonomide gerek adalette gerek iç siyasette gerek dış siyasette gerek din-devlet ilişkilerinde yaşanan sorunların çözümü için “Atatürk gibi düşünmek” lazımdır.

Yaşanan sorunların kaynağı, Atatürk ’süz bir siyaset ve devlet anlayışında ısrar edilmesidir.

Milletimizi Atatürk’e taraf olanlar ve olmayanlar şeklinde ayrıştıran zihniyet karşısında; siyasi iktidar ve Diyanet, Atatürk düşmanı Kadir Mısıroğlu’nun safında yer alarak cemaat önderlerine ve bu işten nemalanmak isteyenlere Atatürk karşıtı bir kapı açtılar.

Atatürk karşıtlığını simgeleyen davranış sergileyenler, bunu bir fırsat bilip her istediği herzeyi bu kapılar arkasında yediler. Oy deposu olarak görülen bu yerlerde iki tane kamuflaj kullandılar. İktidar yanlısı görünmek, Atatürk düşmanlığı sergilemek…

Atatürk gibi düşünerek kâinat devleti olmak yerine, İngiliz ve Yunan istihbaratının ürünü düşünceler sergileyenler, başkalarının projelerinde yer almak yanlışını seçtiler.

Her önüne gelen bir rüya görüp kendince post kaptı. Rüya şeyhleriyle ortalık toz duman oldu. Ehliyetsiz ve liyakatsiz olan bu insanlara göz yumulunca görünen manzara meydana çıktı.

İhsan mektepleri denilen İslam’ın takva boyutunda yaşanmasını öngören Tasavvuf mektepleri, ehliyetsiz kimselerin eline kalınca sonuç meydandadır.

Çağın bilgesi Prof. Dr. Haydar Baş’ın üzerinde durduğu ve bir ömür vererek hizmet ve çalışmalarını taçlandırdığı iki konudaki eserleri bütün sorunların çözümünde Türk milletine anahtar hükmündedir.

Bunlar; “Tevhidin Merkezi Ehl-i Beyt” ve “Hoşgeldin Atatürk”

Dini çizgide sıratı müstakime dönülmesi için Kuran ve sünnet ölçüsünün canlı hali olan Ehl-i Beyt anlayışını yaşamak gerekir. Bu sebeple Prof. Dr. Haydar Baş “Tevhidin Merkezi Ehl-i Beyt’tir sözü bir iddia değil hakikatin kendisidir.” İfadesini binlerce sayfalık ciltler halinde Ehl-i Beyt Külliyatını kaleme alıp milletimize sunmuştur.

Milli çizgide rehberin Atatürk olduğunu “Hoşgeldin Atatürk” eseriyle taçlandırmış, onun hayatını, inanç ve düşünce yapısını belgelerle ortaya koyarak, Mustafa Kemal Atatürk’ün dindar bir kimliğe sahip olduğunu ve soyunun Ehl-i Beyt’e dayandığını ispat etmiştir.  

Atatürk gibi düşünmek için onu anlamak gerekir. Hoşgeldin Atatürk eserinden alıntı yapalım:

“Hayatı boyunca Allah lafzını, Kur’an’ı, duayı eksik etmeyen Atatürk’ün, bazı yazılarında veya icraatlarında dindar gözükenlere karşı takındığı tavır aslında İslam dininin muhafazası içindir. 

Mustafa Kemal’in hayatı incelendiğinde gerek gençlik yıllarında gerek harp döneminde ve sonrasında genç Cumhuriyetle beraber süreçte dine aykırı bir tek sözü yoktur.  İslam dini için söylenmiş övgü dolu sözler O’na aittir:

“Din insanların gıdasıdır. Dinsiz adam boş bir eve benzer. İnsana hüzün verir. Mutlaka bir şeye inanacağız. Bu dinlerin en sonuncusu elbette en mükemmelidir. İslam dini hepsinden üstündür.” (Prof. Dr. Haydar Baş / Hoşgeldin Atatürk / sayfa 547-548)

Atatürk her konuda bütün istismarcıların oyununu bozmuştur.

Atatürk gibi düşünürseniz, bütün istismarcılarının oyununu siz de bozarsınız. Aksi halde istismarcılar tarafından devlet ve milletin selameti her zaman tehlike altındadır.

Önerilen Makale

Atatürk, Allah’a dua ederek yardım isterdi

Kurtuluş mücadelesi yıllarından itibaren İngiliz ve Yunan ajanlarının sinsi gayretleriyle dini bütün, imanı sağlam Gazi …