Atatürk, istismarcıların oyununu bozmuştur

Atatürk karşıtlığını simgeleyen tavırlar sergileyen bazı kesimler, bu durumu kendi çıkarları için bir fırsata çevirdi. Oy deposu olarak gördükleri çevrelerde iki maskeyle dolaştılar: İktidar yanlısı görünmek ve Atatürk düşmanlığı yapmak.

Atatürk gibi düşünerek bir “kâinat devleti” kurmak yerine, İngiliz ve Yunan istihbaratının ürünü düşüncelere sığınanlar, başkalarının projelerinde figüran olmayı tercih ettiler.

Her önüne gelen bir rüya görüp kendi kendine post kapmaya kalkıştı. “Rüya şeyhleri” ortalığı toz duman etti. Ehliyetsiz ve liyakatsiz kişilere göz yumulunca, bugünkü manzara kaçınılmaz hâle geldi.

“İhsan mektepleri” olarak bilinen ve İslam’ın takva boyutunda yaşanmasını hedefleyen tasavvuf okulları da ehil olmayan kimselerin eline kalınca, bu alan da yozlaşmadan kurtulamadı.

Prof. Dr. Haydar Baş’ın eserleri; sorunların çözümünde anahtar hükmündedir

Çağın bilgesi Prof. Dr. Haydar Baş, ömrünü adadığı iki temel eseriyle Türk milletine rehberlik eden bir çizgi ortaya koymuştur. Bu iki eser, tüm sorunların çözümünde anahtar hükmündedir:

“Tevhidin Merkezi Ehl-i Beyt” ve “Hoş Geldin Atatürk.”

Dini çizgide, sıratı müstakime dönmek için Kur’an ve sünnetin canlı hali olan Ehl-i Beyt anlayışını yaşamak gerekir. Prof. Dr. Haydar Baş bu hakikati, “Tevhidin Merkezi Ehl-i Beyt’tir” sözüyle ifade etmiş, binlerce sayfalık Ehl-i Beyt Külliyatı ile milletimize sunmuştur.

Milli çizgide ise rehberin Atatürk olduğunu “Hoşgeldin Atatürk” eseriyle taçlandırmış, onun hayatını, inanç ve düşünce yapısını belgelerle ortaya koymuştur. Bu eserle, Mustafa Kemal Atatürk’ün dindar bir kişiliğe sahip olduğunu ve soyunun Ehl-i Beyt’e dayandığını ispat etmiştir.

Atatürk’ü anlamak, Onun gibi düşünmektir

Atatürk gibi düşünebilmek için onu doğru anlamak gerekir. “Hoşgeldin Atatürk” eserinden şu alıntı, bu gerçeği net biçimde ortaya koyar:

“Hayatı boyunca Allah lafzını, Kur’an’ı, duayı eksik etmeyen Atatürk’ün, bazı yazılarında veya icraatlarında dindar gözükenlere karşı takındığı tavır aslında İslam dininin muhafazası içindir. Mustafa Kemal’in hayatı incelendiğinde gerek gençlik yıllarında gerek harp döneminde ve sonrasında dine aykırı tek bir sözü yoktur.

‘Din insanların gıdasıdır. Dinsiz adam boş bir eve benzer; insana hüzün verir. Mutlaka bir şeye inanacağız. Bu dinlerin en sonuncusu elbette en mükemmelidir. İslam dini hepsinden üstündür.'”

(Prof. Dr. Haydar Baş, Hoşgeldin Atatürk, s. 547-548)

İstismarcıların oyunu ancak Atatürk gibi düşünenlerle bozulur

Atatürk, her dönemde bütün istismarcıların oyununu bozmuştur.

Bugün de aynı kararlılıkla düşünür, onun izinde yürürseniz; siz de bu oyunları bozabilirsiniz.

Aksi halde, istismarcılar tarafından devletin ve milletin selameti her zaman tehlike altında olacaktır.

Önerilen Makale

Hidayet, takva ve iç huzurun yol haritası

İnsanoğlu dünyaya geldiği andan itibaren hayatın karmaşası, imtihanların ağırlığı ve nefsin bitmeyen arzuları arasında doğru …