Atatürk’e ve şehitlerimize vefa

10 Kasım günü gerçekten milletimizin Atasına sahip çıktığı ve Onun aziz hatırası önünde saygıyla eğildiği bir gün oldu. Doğduğu yerden öldüğü yere, Anıtkabir’den sokak ve caddelere, okullara varıncaya kadar insanımız akın akın giderek, Ona olan saygı ve sevgisini bir şekilde dile getirdi. Ruhunu Hakka teslim ettiği saat olan 9.05 de akan trafik, yapılan işler bir anda durdu. Bu yapılanlar sevgiden ve saygıdan başka hiçbir şeyle izah edilemez.

Törenler içinde biri vardı ki onun yeri çok farkıydı. O da Trabzon Akçaabat şehitlik tepesinde “Atatürk, annesi Molla Zübeyde ve şehitlerimiz” için okunan mevlit idi.

Prof. Dr. Haydar Baş’ın tavsiyeleriyle tertiplenen mevlit törenine, memleketimizin seçkin hafızları ve icmal gençlik ilahi grubu eşlik ettiler. Halkımızın yoğun katılımıyla gecenin geç saatlerine kadar süren mevlit, Meltem medya grubu tarafından canlı olarak yayınlandı.

Bu mevlit sıradan bir olay değildir. Çünkü yıllarca Atatürk ve Onun ailesi hakkında “dinsizdir, ahlaksızdır” şeklinde atılan iftiralar sayesinde Ona bir Fatiha’yı, bir duayı çok görenler özellikle dindar kişiliğini ortadan kaldırıp milletimiz ile Onun arasına korkunç bir duvar örmüşlerdi. Ama şimdi onun dindar kişiliği meydana çıkmış hayırla yad edilmekte, ruhuna mevlit okunma seviyesine gelmiştir.

Elbette bu bir anda meydana gelmiş bir durum değildir. Atılan adımları, verilen mücadeleleri göz ardı edemeyiz.

Prof. Dr. Haydar Baş yıllardır, Atatürk hakkında atılan iftiraların ortadan kaldırılması ve Atatürk’ün dindar kişiliğinin meydana çıkarılması konusunda çok büyük çabalar sergilemiştir.

Son yıllarda “Atatürk Vatandır” programlarıyla ülkemiz karış karış gezilerek eşsiz kadrosuyla Atatürk’ün fikirleri, eserleri ve mübarek soylarının Ehl-i Beyt’e dayandığı gerçeği dile getirilmiştir.

Geçtiğimiz yıl 10 Kasım günü “Hoş geldin Atatürk” eseriyle gerçek Atatürk belgelerle ve şahitlerle ortaya konmuştur. Prof. Dr. Haydar Baş, bu konuda bakınız nelere söylüyor:

“Yapılanlar, Mustafa Kemal ile İmam Ali arasındaki bağı kesme gayretinden başka bir şey değildir. İngiliz ve Yunan ajanlar vasıtasıyla yayılan “o dinsizdir, annesi ahlaksız bir kadındır” şeklindeki iğrenç iftiralar, bizim ortaya çıkardığımız belgeli ve yaşayan şahitlerin beyanlarından sonra hükmünü yitirmiştir. Neredeyse 10 yıldır Atatürk’ün nesebi ve dindar kimliğini anlatıyoruz. Diyanet İşleri Başkanlığı bizim gayretlerimize kayıtsız kalamayarak tek hutbe irad eden cumhurbaşkanının Atatürk olduğunu ifade etmeye başladı…

…Atatürk hakkında meydana atılan büyük yalanlar, elhamdülillah sayemizde hükmünü yitirmiştir.

İnanınız, bu dindar kimlik ile milletimizi yeniden tanıştırmamız, bir manada “Atatürk dinsizdir” diyerek aslında emperyalizmin karşısında dimdik duran lideri unutturmaya çalışanlara da set olacaktır…” (Hoş geldin Atatürk/Prof. Dr. Haydar Baş/ sayfa 24-25)

Halkımız gerçek Atatürk ile buluşmanın heyecanını yaşamakla, Ona okuduğu Fatihalar, Kuran hatimleri ve mevlitlerle bir yandan özür dilemenin bir yandan da vefa borcunu ödemenin yolunu bulmuş oldular. Yol gösteren sağ olsun. Bu yolda açılan çığır kutlu olsun. Başta Atatürk, anası Molla Zübeyde bütün şehitlerimizin ruhu şad olsun.

Uğur Kepekçi

13 Kasım 2018

Önerilen Makale

Hakkımı helal etmiyorum

Türk siyasetinde işler, hiç olmadığı kadar farklı mecralarda seyrediyor. Bu süreç ve gelinen nokta sizlere …