Atatürk’ün din istismarcılarıyla mücadelesi -2-

Atatürk hakkında sürekli dinsizlik iftiralarını atanlar, onun imanını onun ibadetini sorgulayanlar, dinimizi istismar edenler ve cehalet batağında yok olan cahillerdir. Atatürk’ün hayatı incelendiğinde onun dinle bir sorununun olmadığını onun mücadelesinin sahte dindarlarla olduğunu göreceksiniz.

Bu yazı serisinde birkaç gün Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün din istismarcılarıyla olan mücadelesini gözler önüne sereceğiz. Elbette faydalanacağımız kaynak Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın Hoş geldin Atatürk eseri olacaktır.

Şimdi gelelim Atatürk’ün din istismarcılarıyla mücadelesine:

“Hayatı boyunca Allah lafzını, Kur’an’ı, duayı eksik etmeyen Atatürk’ün, bazı yazılarında veya icraatlarında dindar gözükenlere karşı takındığı tavır aslında İslam dininin muhafazası içindir.”

Bakınız, 1909’da 10 numaralı defterine, 31 Mart vakası olduğunda, dini alet edenler için neler yazmıştı: “… Sarık saran hafiyelerin din perdesi icraatları menfaatten başka bir şey değildir. Faziletli din heyeti başımızın tacı, yüceltilmeye ve saygıya değerdir fakat melanet sağlamak, adi menfaat maksadıyla din kisvesine bürünerek, Hz. Muhammed’in mübarek dinini karalayıp, küçük düşürmekten çekinmeyen birtakım menfaatçiler …”

“Henüz hayatta iken arkasından konuşulan “dinsiz” iftirasına karşı, O, her fırsatta Müslümanlıktan bahseder ve kötü niyetliler konusunda halkı ayıktırmaya çalışırdı.” (Prof. Dr. Haydar Baş, Hoş Geldin Atatürk, sayfa 547-554)

Atatürk, 16 Mart 1923 senesinde Adana’da Türk Ocağı’nda esnafla yaptığı konuşmada ne diyor:

“Bizi yanlış yola sevk eden kötü niyetliler, bilesiniz ki, son zaman din perdesine bürünmüşler, güvenli ve temiz halkımızı hep şeriat sözleriyle aldatmışlardır. ‘Hafta tatili dine aykırıdır’ gibi hayırlı, akla ve dine uygun konular hakkında, sizi kandırmaya çalışan kötü niyetlilere inanmayın. Hangi şey ki; akla, mantığa, halkın menfaatlerine uygundur, biliniz ki o bizim dinimize de uygundur.

Bir şey akla ve mantığa, milletin çıkarlarına, İslam’ın çıkarına uygunsa; kimseye sormayın, o şey dinîdir. Eğer bizim dinimiz akla, mantığa uygun düşen bir din olmasaydı, en mükemmel olmazdı.”

Mustafa Kemal’in hayatı incelendiğinde gerek gençlik yıllarında gerek harp döneminde ve sonrasında genç Cumhuriyetle beraber süreçte dine aykırı bir tek sözü yoktur.  Ona atfedilen sözler başka amaçla söylenmiş olup istismarcılar mealden meal çıkartarak Atatürk’ün sözlerini çarpıtmaya çalışmışlardır.

İslam dini için söylenmiş övgü dolu sözler O’na aittir:

“Din insanların gıdasıdır. Dinsiz adam boş bir eve benzer. İnsana hüzün verir. Mutlaka bir şeye inanacağız. Bu dinlerin en sonuncusu elbette en mükemmelidir. İslam dini hepsinden üstündür.” (Prof. Dr. Haydar Baş, Hoş Geldin Atatürk, sayfa 547-554)

(Devam edecek…)

Önerilen Makale

Atatürk ve Mevlit Kandili Hutbesi -1-

Geçtiğimiz gece Âlemlere Rahmet Hz. Muhammed (s.a.a.) Efendimizin doğumu münasebetiyle Mevlit Kandili en coşkulu bir …