Okulların ara tatilini fırsat bilerek Rabbimin de lütfu ve keremiyle 14 günlük umre ibadeti için kutsal topraklarda bulunduk. Kazasız belasız ve sorunsuz olarak görevlerimizi yerine getirmenin, oralarda güzel dostluklar kurmanın, muhabbet ortamları yakalamanın huzurunu yaşıyoruz. Rabbim son nefese kadar gönlümüzdeki bu ilahi lezzeti tatmaktan bizleri mahrum etmesin. Hac ya da umre ibadeti için kutsal topraklarda olduğum zamanlarda bu ibadetlerin şartlarından …

Umre nasihatleri yazı dizimizi ziyaret esnasında yapılan ibadetlerin sır ve hikmetlerinden bahsederek bitirmek istiyorum. Bu konuda Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın Makalat adlı eserindeki “Sır ve Hikmet Kaynağı Hac” makalesinden istifade edeceğiz. Bildiğiniz gibi Hac, İslam’ın beş şartı arasında bulunmaktadır. Umre, Hac ile eş değerde değildir. Ama Umre’de, Hac’daki gibi ihrama girmek, tavaf etmek, sa’y etmek gibi fiillerin yaşanması aynıdır. Şimdi bu fiillerin hikmetleriyle …

Umre nasihatleri yazı dizimizin dördüncüsünde kısaca umre ibadetinin yapılış şekli üzerinde durmak istedik. Hz. Muhammed (s.a.a.) ve Onun Ehl-i Beyt’inin yaptığı Umre şeklini, işin detaylarını mutlaka sağlam kaynak ve ehliyetli rehberlerden öğrenmek lazımdır. Umre yapmak isteyen kimse şu şekilde hareket eder:  Umre yapacak olan kişiler mikat yerinde ihrama girer. Kadınların kendi giydikleri elbiseler ihram hükmünde olup elbise ve ayakkabı konusunda …

Dünyanın her yerinden gelmiş dua ederler Öyle bir aşka gelmiş sanki arşa giderler Sevinçten uçuyorlar kaybolmuş hep kederler Kâbe’ye yüzüm sürdüm şükür Elhamdülillah   Kiminin günahı çok ağlar gözyaşı döker Kiminin sevdası çok kalplere sevda eker Kiminin derdi aşkın daima çile çeker Kâbe’de özüm gördüm şükür Elhamdülillah   Nazarî aşka geldi hemen Kâbe’ye koştu Bu Miraç gecesinde ilahi rahmet coştu …

Umreciye hizmet mi yoksa umrecinin sırtından daha çok para kazanmak mı? İkaz ve nasihat konusunda görev yapanların gerek bahşişlerle gerek hacının ve umrecinin sırtından para kazanmak için hazırlanmış akçeli Hurma işleri yüzünden hocaların da işi ikaz ve nasihatten öte ticarete dönmüştü, şimdi bu tuzağa düşenler daha da çoğalmış. Bazı Hurma bahçelerine kendi Hacılarını ya da umrecisini götüren görevli hocalara eskiden …

Gündelik hayatın yoğunluğundan, stres ve dağınıklığından kurtularak özel bir gündemle yoğunlaşmanın, özellikle de ahiret hayatına uzanan faydalarla uğraşmanın zorluğunun, umarım hepiniz farkınızdasınızdır. Hele de ahir zamanda; fitnenin hâkim olduğu, doğrularla yanlışların birbirine karıştığı bir zaman diliminde yaşadığınızın farkındaysanız, durumun ciddiyetini daha yakından hissetmeniz tabii bir hâldir. Umre ibadeti hakkında bilgi vermek ve bazı konularda tavsiyelerde bulunmak amacıyla başladığımız yazı dizimizde …

İlk hac ziyaretimi 1993 yılında kara yoluyla 7 gün 7 gece süren bir çileli yolculuktan sonra kasap yardımcısı olarak gittiğimde yaptım. Hem 3 gün mezbahada fiilen çalıştım hem de Kâbe’den kilometrelerce uzakta olmasına rağmen çeşitli zorlukları aşarak farz olan ibadetlerimizi yerine getirmek nasip oldu. O yıl rahmetli Haydar Baş Hocamızın da kutsal topraklarda olduğunu bildiğim için bir yandan tavafımızı yapıyor …

Yıllar önce Kilis’te babamın evindeydik. Rahmetli Haydar Baş Hocamız bazı toplantılar yapmak için bize misafir olmuştu. Hocamızla hüsnü edeple sohbet ederken içeriye bir çocuk girdi. Henüz 3-4 yaşlarında ele avuca sığmayan hamarat bir çocuk. Elinde bir fotoğraf makinası olduğu halde Haydar Baş Hocamıza “şöyle bir dur da senin resmini çekeceğim” deyince bu çocuk bizi bir anda şaşkına uğrattı. Hemen müdahale …

Senden mağfiret diler umreciler hacılar Rahat vermez onlara gönlündeki acılar Gönül sırrın çözenler hep başımın tacılar Allah’ım rahmetinden bizi mahrum eyleme   Kadın erkek çocuklar Kâbe’yi tavaf eder Sefa Merve arası topluca gelir gider Günahları affolur kalmaz kalplerde keder Allah’ım rahmetinden bizi mahrum eyleme   Kâbe’nin etrafında hem döndük hem sevindik Günahımız yüzünden ağladık da dövündük Şaytan’a galip geldik tatlı …

Sadi Şirazi’nin Gül ile Bostan eserindeki şu kıssa çok ibret doludur. Sadi-i Şirazi diyor ki: “Bir gün hamamda yıkanırken biri bana bir parça kil verdi. Bu kil diğerlerinden farklıydı. Gül kokuyordu. Kile seslendim ‘ne güzel kokuyorsun?’ dedim. Kil dile geldi ‘Ben bir gül ağacının altında topraktım. Üzerimdeki gülün kokusu bana sindi koku benden değil güldendir” dedi. Bu kıssada iki ibret vardır …