Seçim atmosferiyle birlikte her siyasi oluşum, torbasında ne varsa yavaş yavaş ortaya koymaya başladı. Aslında siyaset sahnesinde eskilerin söyledikleri yeni bir şey yoktur. Eskiler Hz. Mevlana’nın uyarılarını yine dikkate almamışlar anlaşılan. Biz kendi köşemizden Hz. Mevlana’nın uyarısını bir defa daha paylaşalım. Umulur ki duyalar, göreler… “Her gün bir yerden göçmek ne iyi/Her gün bir yere konmak ne güzel./Bulanmadan, donmadan akmak …

Yanında pek durulmaz Kötülükten yorulmaz Dalgalanır durulmaz Ahir zaman adamı   Ona güven olunmaz Satsan alan bulunmaz Nefes olsa solunmaz Ahir zaman adamı   Dostunu hemen satar Her işe hile katar Herkese hava atar Ahir zaman adamı   Renkten renge bürünür Dostun gibi görünür Gelir bir de sürünür Ahir zaman adamı   UĞUR KEPEKÇİ / 5.2.2023

Aşkı ile yandığım Sensin Sultanım yârim Hayaliyle kandığım Sensin Sultanım yârim   Doya doya baktığım Yüreğine aktığım Hafızama çaktığım Sensin Sultanım yârim   Rüyalarda gördüğüm Bahçesine girdiğim Yoluna can verdiğim Sensin Sultanım yârim   Deryasına daldığım Aşkından feyz aldığım Onsuz darda kaldığım Sensin Sultanım yârim   UĞUR KEPEKÇİ  / 4.2.2023

Yüce Allah’ın bizlerden istediği kulluk çerçevesinde önemli bir ibadet olan namaz üzerinde biraz durmak istedik. Namaz bir kulun kendini Allah’a en yakın hissedebileceği önemli sırları içeren bir ibadettir. Bir hadis-i şerifte namaz, kul ile Allah’ın sohbeti olarak zikredilmiştir: “Muhakkak ki sizden biri namaz kılarken Rabbiyle özel olarak konuşmaktadır…” (Buhari, Salat, 36) Kılınan namazın Allah’ın yakınlığına sebebiyet vermesi için kulun, huzurda …

Sevdasıyla coştuğum Peşinden hep koştuğum Engelleri aştığım Ey Yârim neredesin   Aşkı ile dolduğum Nazarıyla olduğum Yokluğunda solduğum Ey Yârim neredesin   Gidince ağladığım Yürekler dağladığım Karalar bağladığım Ey Yârim neredesin   Sensiz olamıyorum Nefes alamıyorum Ayrı kalamıyorum Ey Yârim neredesin   UĞUR KEPEKÇİ / 2.2.2023

Eskilerinden bıktık Bakın biz yola çıktık Kısır döngüyü yıktık Yeter söz gençlerindir   Malımızı çaldılar Safahata daldılar Hakkımızı aldılar Yeter söz gençlerindir   Yalanlarına kandık Belki düzelir sandık Yandık yandıkça yandık Yeter söz gençlerindir   Biz hizmet için varız Haydar Hocaya yârız Düşmanları kovarız Yeter söz gençlerindir   Hüseyin’le yürürüz İleriyi görürüz Canımızı veririz Yeter söz gençlerindir   Hedeflere koşarız …

Peşinden gidilecek kimseyi görüyorsan Yürüdüğü yolların izini sürüyorsan Bir de gittiği yoldan yılmadan yürüyorsan Yürü hiç durma dostum yolunuz açık olsun   Yüce hedefi olan fikirler taşıyorsan Hakikatin peşinden durmadan koşuyorsan Önüne çıkabilen engeli aşıyorsan Yürü hiç durma dostum yolunuz açık olsun   Dostunu düşmanını bakınca tanıyorsan Seni seven dostunu sevip de anıyorsan Güçlükleri yenecek kuvvette sanıyorsan Yürü hiç durma …

Aklın fonksiyonlarını yerine getirmede zikrin önemi nedir? Sorununun cevabını “Prof. Dr. Haydar Baş Enstitüsü” kayıtlarındaki Hocamızın sohbetinden aktaralım: “Ayet-i kerimede Cenabı Hak (Al-i İmran 191)”Ellezine yezkurunallahe” Şimdi Allah, kurtulmuş insandan bahisle Allah’ı zikrederler diyor. Kurtulmuş insan. Nasıl? “Kıyamen” ayakta. Allah’ı zikreder. “Ve kuuden” Kade halinde “ve âlâ cunubihim” ve yattıkları yerde. Şimdi dikkat ediniz; hemen ardından Cenab-ı Hak; “Ve yetefekkerune fi halkıssemavati …

Hele gelin biraz daha yakına Herkes edebini kendi takına Kötü söz etmekten dilin sakına Dil uzatma sakın elin hakkına   Kötü söz ateştir yakar bitirir Söyleyene türlü bela getirir Rezil eder seni şanın yitirir Dil uzatma sakın elin hakkına   Kötülükten kimse fayda bulmamış Kendini beğenen öğüt almamış Bu dünya kimseye asla kalmamış Dil uzatma sakın elin hakkına   UĞUR …

“Prof. Dr. Haydar Baş Enstitüsü” yayınlarından bir sohbetten alıntıyı köşemize taşıyoruz. Hocamızın din ile aklın münasebetleri hakkında sorulan soruya verdiği cevaptan bir bölüm aktarıyoruz: “Elbette ki aklın da insan dünyasında, insan hayatında fevkalade bir etkinliği bir rolü var. Ama eğer bunu şu manada kabul ediyor ve de soruyorsanız; Akıl dinin yerini tutabilir mi? Elbette ki hayır diyeceksiniz. Çünkü dedik ya bu insanla …