Az zikretmenin getirdiği nifak (2)

“Gerçek şu ki, iyice temizlenen, Rabbinin adını zikredip de namaz kılan, kurtulmuştur.”(A’la/14-15)

Bu âyette kurtuluşa vesile olarak nefisle mücahade, Allah’ın adını zikir ve namaz kılmak sayılmaktadır. O halde yapılması gereken, gaflete düşmemek için “Rabbini gönülden, korkarak, içinden hafif bir sesle sabah akşam an (zikret), gafillerden olma.” (Araf/205) ilahî hitabına kulak vermektir. Yine, münafıklar Allah’ın zikrinden gafil oldukları ve zikri unuttuklarından Allah’ın da onlara lütuf ve fazlını terk ettiği” beyan edilmektedir. Cenab-ı Hakk’ın feyzi ve muhabbeti ancak zikir ile temin edilir. Zikrullah kesildiği anda nimetler de kesilir.

İnsanoğlunu Allah’ı zikirden alıkoyan her şey; mal, evlat, dünyevî menfaatler, ticaret, alışveriş, her çeşit nefsani arzular ve şeytanî engeller Kur’an-ı Kerim’de büyük bir tehlike olarak gösterilmekte, insanlar bunlara kapılıp Allah’ın zikrini terk etmemeleri konusunda uyarılmaktadırlar:

“Ey iman edenler! Mal ve evladınız Allah’ın zikrinden sizi alıkoymasın.”(Münafikun/9)

“Öyle erkekler var ki, ticaret ve alışveriş onları Allah’ın zikrinden alıkoymaz.”(Nur/37)

“Kalbini bizim zikrimize karşı gafil bırakmış, heva ve hevesine uymuş, işinde haddi aşmış kimselere boyun eğme.” (Kehf/28)

“Beni zikretmek hususunda gözleri perdeli olan, Kur’an’ı dinlemeye tahammül edemeyen kafirlere o gün cehennemi öyle bir göstereceğiz ki…”(Kehf/100-101)

“Kim benim zikrimden yüz çevirirse onun hakkı dar bir geçimdir ve biz onu kıyamet gününde kör olarak haşrederiz.”(Taha/124)

“Kalpleri Allah’ın zikrine karşı kaskatı kalmış olanların vay haline! Onlar apaçık bir sapıklık içindedirler.”(Zümer/22)

İslam’da ve insanın kulluk hayatında böylesine önemli olan zikrullahtan gafil olmak, ona ilgisiz kalmak, çeşitli dünyevi meşgaleleri mazeret göstermek, zikrullaha karşı tavır alıp insanları bundan menetmek veya zikrullahı terk etmek hiçbir özürle makul karşılanamaz. Zira zikri emreden deliler, âyet ve hadisler son derece ürkütücü mahiyettedir. Vahim bir tehlikeyi haber vermektedirler. Deliller adeta zikrullaha yakın olanın cennete, ebedî bir saadete, zikrullahtan uzak olanın da azaba sürüklendiğini haber veriyorlar.

Cenab-ı Hak, mescitlerin de Allah’ı zikir için inşa edildiklerini, buralarda Allah’ın zikrini menetmenin çok büyük bir zulüm olduğunu beyan ediyor.

“O evlerde (mescitlerde) ki Allah, onların yükselmesine ve orada isminin anılmasına izin verdi.” (Nur/36)

“Mescidlerde Allah’ın adının anılmasını menedenlerden daha zalim kim olur?”(Bakara/114)

Buradan zikrullahtan men edenlerin zalim oldukları neticesi çıkmaktadır. Çünkü, zikir insanı nefsin ve şeytanin esaretinden kurtarır. Zikrullahtan men eden kimseler, insanları nefsin esaretine terk ettiklerinden gerçekten zalimdirler. (Prof. Dr. Haydar Baş / İslam’da Zikir / Sayfa 176-180) (Devam edecek)

Uğur Kepekçi

Önerilen Makale

Hakkımı helal etmiyorum

Türk siyasetinde işler, hiç olmadığı kadar farklı mecralarda seyrediyor. Bu süreç ve gelinen nokta sizlere …