Babasının, İmam Hüseyin’e (a.s.) vasiyeti -1-

Muharrem ayını kana boyayıp mateme dönüştüren katillerin, zalimlerin anlayışını; bunun karşısında İmam Hüseyin’in imanını, ahlakını, şehadetini ve kıyamını anlamak adına kaleme almayı murat ettiğimiz yazılardan birini daha paylaşacağız.

İşin ehli, çağın bilgesi Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın eserlerinden istifade ederek unutulmaz ve ölmez ölçüleri hem biz öğrenmeye çalışacağız hem de güzel okurlarımızla paylaşmaktan mutluluk duyacağız.

Bu konuda Allah’a şükrümü, Peygamberimize ve O’nun Ehl-i Beyti’ne salat ve selamımızı iletiriz.

Bizleri bu konuda aydınlatan Prof. Dr. Haydar Baş Hocamıza olan minnet, hasret ve özlemimizi belirtmeden geçmek vefasızlık olur kanaatindeyim. 

İlmin kapısı İmam Ali (a.s.) Oğulcağazı İmam Hüseyin’e(a.s.) öyle bir vasiyette bulunmuş ki; her biri dünya ve ahiret hazinelerinden biri hükmündedir.

Bu anlamlı günlerde onları anlamak adına bu vasiyetten nasiptar olmayı, onların şefaatine mazhar olmayı canı gönülden arzularız.

Hz. Ali (a.s.), Hz. Hüseyin’e(a.s.) hitab ederek şu şekilde buyurmuştur:

“Ey oğlum! Zenginlikte ve fakirlikte ilahi sahiplenmeyi, hoşnutlukta ve öfkede hakkı söylemeyi, refahta ve yoksullukta orta hâlli olmayı, dost ve düşmana adaletle davranmayı, neşeli ve hâlsiz olduğunda amel etmeyi, darlıkta ve genişlikte Allah’tan razı olmayı sana tavsiye ediyorum.

Ey oğlum! Arkasında cennet olan şer, şer değildir; arkasına cehennem olan hayır da hayır değildir. Cennetten başka her nimet küçüktür, ateşten başka her bela ise afiyettir.

Ey oğlum! Kendi ayıbını gören, başkalarının ayıbı ile meşgul olmaz. Takva elbisesinden sıyrılıp çıkan, hiçbir elbise ile kendisini (ayıplarını) örtemez.

Allah’ın verdiği paya razı olan, elden çıkana üzülmez. Zulüm kılıcını kınından sıyıran, onunla öldürülür. Kardeşine kuyu kazan, kendi kazdığı kuyuya düşer.  Başkalarının ayıbını açanın ailesinin ayıbı açılır. Kendi hatasını unutan, başkalarının büyük görür.

Zor işleri yüklenen, helak olur. Kendisini suyun girdabına atan gark olur. Kendi fikrini beğenen sapar. Kendi aklını yeterli gören kayar. Halka karşı böbürlenen, zelil olur.  Alimlerle oturup, kalkan saygı görür.

Ayak takımından olan kimselere karışan, küçümsenir. Halka karşı akılsızlık eden, sövülür. Kötü yerlere giden, töhmete maruz kalır.

Şaka yapan küçümsenir. Bir işi çok yapan en çok tanınır. Sözü çok olanın yanlışı çok olur. Yanlışı çok olanın utancı azalır; utancı azalanın çekinmesi azalır, çekinmesi azalanın kalbi ölür; kalbi ölen kişi de ateşe girer. (Prof. Dr. Haydar Baş / İmam Hüseyin (a.s.) / Sayfa 147-150) (Devam edecek)

Uğur Kepekçi

Önerilen Makale

Atatürk, Allah’a dua ederek yardım isterdi

Kurtuluş mücadelesi yıllarından itibaren İngiliz ve Yunan ajanlarının sinsi gayretleriyle dini bütün, imanı sağlam Gazi …