Uğur Kepekçi
Üç ayların ilki olan Recep ayına eriştiğimizde “Allah’ım! Recep ve Şaban aylarını bizim için mübarek kıl ve bizi Ramazan ayına ulaştır.” Diye dua etmiştik.
Recep ayını nihayete erdirdik, Şaban-ı Şerif ayına eriştik, neredeyse o da bitmek üzere; Ramazan’a doğru seyir halindeyiz.
Recep ayı Şaban ayını, Şaban ayı da Ramazan ayını haber vermesi açısından önemlidir.
Bildiğiniz gibi Şaban ayı, içerisinde “Berat gecesini” Ramazan ayı da içinde “Kadir gecesini” barındırmaktadır. Fırsat bilenlere yeri gelmişken onu da hatırlatalım.
Şaban-ı Şerif ayı bir noktada Ramazan’a hazırlık ayı da sayılabilir. Sahabe-i Kiram Hazretleri Şaban-ı Şerif ayında Kur’an–ı Kerîm’i çok okumaya başlar ve Ramazan’a hazırlıklı varmaya çalışırlardı.
Böyle mübarek gün ve geceleri en verimli bir şekilde değerlendirmek kendi menfaatimiz için gereklidir. İnsanoğlu eline geçen fırsatları değerlendirmezse, kaçan fırsatlara sadece üzüntü ile bakar durur.
Hak dostlarının sohbetlerinde sık sık, üç ayların değerlendirilmesi hakkında güzel uyarılarla, nasihatlerde bunduğu görülmüştür. Abdulkadir Geylani Hazretlerinin üç aylar hakkındaki bazı ifadelerini aktarmak istiyorum;
“Recep, cefayı terk ayıdır; Şaban, amel ve vefa ayıdır; Ramazan ise, sadakat ve safa ayıdır.
Recep tevbe ayıdır; Şaban muhabbet ayıdır, Ramazan, Hakk’a yakınlık bulma ayıdır.
Recep, hürmet ayıdır; Şaban, hizmet ayıdır; Ramazan, nimet ayıdır.
Recep, ibadet ayıdır; Şaban, zahidlik ayıdır; Ramazan ise, ziyadesi ile nimetlere ermek ayıdır.
Recep ayında iyilikler kat kat artar; Şaban ayında kötülükler kalkar; Ramazan ayında ikramlar gelmeye başlar.
Recep, önde gidenlerin ayıdır; Şaban ortadakilerin ayıdır; Ramazan ise, asilerin ayıdır.” (Tövbe ettikleri, ibadet ve tatta bulundukları takdirde, asilerin günahlarının en fazla affedileceği aydır)
Zunnun–i Mısrı Kuddise Sırruhu şöyle demiştir:
“Recep, afetlerin geri bırakıldığı; Şaban, taatların yapıldığı; Ramazan da ikramların beklendiği aydır.”
Bu duruma göre: Bir kimse afetleri terk etmez, taatta bulunmaz, ikramları da gözetmez ise, o kimse herzecilerdendir.” (Herzeci: Boş işlerle uğraşan)
Zunnun–i Mısrı bir başka zamanda şöyle demiştir. “Recep, ekim; Şaban, sulama; Ramazan ise harman ayıdır.” Her ekilen biçilir. Her yapılan işin karşılığı görülür.
Bir kimse ekim zamanını boşa geçirirse, harman zamanında pişmanlık duyar. Âhirette kötülük göreceğinden dünyada beslediği ümitler de hiç olur.”
Salih zatlardan bazısı şöyle demiştir: “Sene bir ağaçtır. Recep ayı, senenin yapraklanma günleridir. Şaban ayı, meyvelenme günleridir. Ramazan ayı ise, senenin meyvelerinin toplandığı günlerdir.”
Şöyle anlatılmıştır: “Recep ayı, Allah’u Teâlâ’dan gelecek mağfiretlere tahsis edilmiştir. Şaban, özel olarak, şefaat ayı kılınmıştır. Ramazan ayında iyilikler kat kat verilir. Bunun için tahsis edilmiştir.” (Gunyet’üt Talibin / Abdulkadir GEYLANİ / SAYFA ;543)
Allah, bugün ve gecelerde uyanık gönüler ihsan eyleyip, Rahmet ve bereketlerden istifade etmeyi cümlemize nasip ve müyesser eylesin!..
Bugün varız ama yarın yok olabiliriz. Bugün gelmiş olabiliriz ama yarın öbür aleme geçebiliriz. Bugün konmuş olabiliriz ama yarın ahiret yurduna göçebiliriz.
Geçtiğimiz gece idrak ettiğimiz Berat gecesini rabbim hakkımızda hayırlara vesile eylesin. Kaçırdığımız her fırsatın ardından duyacağımız pişmanlık ve yapacağımız tövbe sayesinde ummadığımız mükafatlar elde edebiliriz.
Unutmamak lazım ki tövbe kapısı sürekli açık ve Allah, kulunun bir an önce içeri girmesini istemektedir.
Israrla tövbe kapısından içerir girmeyeni de kimsenin zorla cennete konacağını beklemek olmaz. Öyle bir ruh haletinde olmalıyız ki her an yaptığımız ve yapacağımız hatalara tövbe etmeyi alışkanlık haline getirmek lazımdır.
Bugün can tendeyse eğer, gayret etmek lazımdır. Günahlarımıza tövbe etmeli ve Allah’ın rızasını kazanmalıyız ki cennetin kapısına, Allah’ın divanına varacak yüzümüz olsun. Allah cümlemizi muvaffak kılsın!…
