Besmelenin anlamı, “Allah’ın adıyla başlıyorum” demektir. Allah Teâlâ’nın genel anlamda meşhur olan, doksan dokuz ismi vardır ki, bunlara “el-Esmâül-Hüsna” denir. Allah’ın isimleri arasında “Allah” isminin öyle özellikleri vardır ki o bütün isimlerin özellik ve sırlarını kapsar, bu özellik diğerlerinde yoktur.
Zikir kitaplarının bazısında şöyle denilmiştir: Bütün ilimler; Tevrat, Zebur ve İncil’de toplanmıştır. Bu üç kitabın ilimleri de Kur’an-ı Kerim’de, Kur’an’ın ilimleri Fatiha’da, Fatiha’nın ilimleri besmelede, besmelenin ilimleri, besmelenin “ba”sında toplanmıştır.
Çünkü bütün ilimlerden maksat, kulun Allah’a ulaşmasıdır. “Ba” harfi ise, ilsâk (yani yapıştırmak, birleştirmek) anlamına gelir. Bu itibarla kulu Allah’a ulaştırır ki, maksadın kemâl derecesi budur.
Bir hadis-i şerifte:
“Besmele, her kitabin anahtarıdır” buyurulmuştur. Kitabımızda Fatiha da dâhil olmak üzere, her sure, besmele ile başlar. Yalnız Tevbe sûresi, savaş emrini içerdiği için başına besmele yazılmamıştır.
Bu sebepledir ki, hayvan keserken “Bismillahi Allah’u Ekber” denilmesi, “Bismillahirrahmanirrahim” denilmemesi sünnet olmuştur.
Çünkü gerek savaş, gerek öldürme ve gerekse hayvan kesme anında bol nimet bahşeden ve nimeti sürekli olan, sonsuz merhamet sahibi anlamına gelen; “Er-Rahmanirrahîm” zikri uygun değildir.
Her Müslüman, her meşru işe besmele ile başlar. Peygamber (s.a.v.) Efendimiz:
“Besmele ile başlanmayan her önemli iş aksaktır” buyurmuşlardır.
Ebette, Allah Teâlâ’nın ismiyle başlanmayan herhangi bir iş O’nun huzuruna arz olunamaz, olunmayınca da aksak kalır.
Başka bir hadisi şerifte de:
“Dara düştüğün zaman ‘Bismillahirrahmanirrahim. Ve lâ havle ve la kuvvete illâ billâhil aliyyil azîm’ (Rahman ve Rahim olan Allah in adıyla. Güç ve kuvvet ancak büyük ve yüce Allah’tan yardımıyla olur) de. Hak Teâlâ, belâ ve musibetlerin her çeşidini defeder,” buyurulmuştur.
Diğer bir hadis-i şerifte de:
“Sizden bir kimse, evine girmek istediği zaman, şeytan da birlikte girmek için kendisini takip eder. Fakat girerken besmele okursa, şeytan: ‘Benim için bu eve giriş yoktur’ diyerek geri döner”
Besmelenin fazileti pek yüksektir. Kitaplarımız, bununla ilgili sayısız örneklerle doludur.
İsa (a.s.) bir gün bir kabir üzerinden geçiyordu. Nübüvvet nuriyle kendilerine beyan oldu ki, azap melekleri bir ölüye orada azap edip duruyorlar.
Yürüyüp gitti. Dönüşünde yine o kabrin yanından geçerken, bu defa ellerinde nurdan tabaklarla Rahmet Meleklerini görünce, bu değişikliğe hayretler içinde kaldı ve Cenab-ı Hak’tan sebebinin açıklanmasını niyaz etti.
Buyuruldu ki:
“Ey İsa! Bu kabrin sahibi günahkâr bir kuldu ve ölümünden beri azaptaydı. Fakat adam öldüğü zaman, gebe olan karısı bir çocuk doğurdu. Kadın, çocuğunu terbiye etti, büyüttü, mektebe verdi. Biraz önce de hocası ona ‘Bismillâhirrahmânirrahim’i öğretmeye başladı. Çocuğu, yeryüzünde benim ismimi zikredip dururken, babasını yeraltında azapta bırakmayı reva görmedim.”
Peygamber Efendimiz (s.a.v.): “Bir kimse üzerinde ‘Bismillahirrahmanirrahim’ yazılı bir kâğıdı, Hak Teâlâ’nın ismine saygı ve tazim için yerden kaldırsa, Cenabı Hak onu sıddıklar (özü sözü doğru kimseler) zümresine yazar ve anasının babasının azabını hafifletir.” Buyurmuşlardır. (Tibyan Tefsirinden dersler, 1. Cilt sayfa 15-17).