Hakka vuslatının 27. sene-i devriyesinde Rahmetli Celal Mısır Hocamızı rahmetle minnetle özlemle anıyor ve selamlıyorum.
Rahmetli Celal Mısır Hocamızı gençlik yıllarımızda tanıma şansına erdiğim için kendimi şanslı hissediyorum.
O hikmet dolu bir dava adamıydı. Sözü özü her davranışı hikmetti. Hikmetle geldi, hikmetle yaşadı, hikmetle göçtü alemden…
Hikmet dolu sözlerinden, sohbetlerinden bir demet sunarak istifade etmeye çalışalım inşallah:
Hesapta zaman kavramı hakkında şöyle buyurmuştu:
“Allah her kişiye yaşadığı zamanın hesabını soracaktır. Kimseye geçmiş zamanların ve gelecek zamanların hesabını sormayacak. Şu an yaşadığınız zamanın hesabını soracaktır. Öyleyse size bize düşen görev, yaşadığımız zamanın ve hayatın hakkını vermek olmalıdır.”
Celal hocamız son nefes meselesine çok önem verirdi. Her fırsatta son nefesten bahsederdi. Son nefes imtihanını kazanmanın yolunun zikrullahtan geçtiğini söylerdi:
“Bizim buralarda kemancı Aliço diye biri yaşarmış. Ömrü orada burada keman çalmakla geçmiş. Gün gelmiş Aliço hastalanmış, son nefes anı yaklaşmış. Komşularından bir hocayı çağırmışlar.
Hoca demiş: “Oğlum Aliço Laileheillallah de!” Aliço: “gıvgıv da gıgıv” demiş.
Hoca kaç defa Aliço’ya bu tavsiyeyi yapmışsa Aliço bir türlü Lailaheillallah diyememiş.
Sonunda Aliço zorlanarak “diyemeyeceğum oni” der ve vefat eder.
Evlatlarım bir işte başarılı olmak mutlaka o konuda çabayı gerektirir. Mesela dünyada çok meşhur sporcular vardır. Kısacak bir maçı kazanmak için bütün hayatı antrenmanla geçer. Gaye maçı kazanmak…
İşte son nefeste Allah demek, Lailaheillallah Muhammedurresulullah demek öyle kolay değil. Bunu diyebilmek için dilini, fikrini, gönlünü, hep bunları söylemeye alıştırırsan. Allah demek antrenmanını çok yapmak lazımdır. Büyükler “elin karda gönlün yarda olsun” derken demek istiyorlar ki, elin iş görürken dilin gönlündeki yârini zikretsin. Allah Allah desin.”
Hizmetin temel ayaklarını ve devamını sağlamak için verdiği bisiklet örneği çok manidardır:
“İnsanın kulluk yolunda ilerlemesini bisiklete benzetirsek, bir tekeri teslimiyet, ikinci tekerleği samimiyettir. Pedalı da hizmettir. Hizmetin Hakk katında makbul olması için ihlaslı olacak, samimi olacaksınız, teslimiyet göstereceksiniz. Devamını sağlamak için de sürekli pedal çevireceksiniz. Aksi taktirde yol alamaz, yolda kalamazsınız.”
Rahmetli Celal hocamızın “Görüldüğünüzde Hakkı hatırlatmalısınız” sözüne yüklediği mana da çok önemlidir:
“Dünyada uğraştığınız değişik meslekler olabilir. Birilerinin ticaret ya da ziyaret maksadıyla yanına gitseniz. Ona hatırlattığınız şey çok önemlidir. Vasfınız, konumuz işiniz ne olursa olsun, görüldüğünüzde ona Hakkı hatırlatmalısınız. Sizi gördüğünde; alacak-verecek, çek-senet, kazan-kapak, çaydanlık-kaşık aklına gelmemeli. Sizi görünce ilk hatırlayacağı Allah olmalıdır. İşte eğer bunu yapabiliyorsanız siz görevinizi yapmış olursunuz.”
Mana mimarımız Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın yetiştirdiği muazzam bir deha, mana dolu bir derya olan rahmetli Celal hocamızın hikmetli sohbetlerinden bir demet sunduk.
Allah bizi bu dünyada Haydar Hocamıza, Celal hocamıza ve diğer değerli hocalarımıza dost eyledi, ahirette de birlikte olmayı nasip eylesin.