Nefis tezkiyesi yaparak Hakk’ı tanımak, vuslat etmek, Allah ile beraber olmak; asıl zenginlik budur. Bu hâle de Cenâb-ı Hakkı zikirle ulaşılır. Asıl fakirlik ise bu tecellilerden mahrum kalınmasıdır. İlahî tecellilerin varlığıdır asıl zenginlik; diğerleri hep geçicidir.
Yarın-öbür gün elden çıkacak olan servetten ne olur? İnsanın elinden çıkacak olan servet, yarın-öbür gün insanı müflis duruma düşürür. Dolayısıyla, kalbe girecek ve onu kaplayacak kadar üzerine düşülmesine gerek yok.
Ama insanın hakiki dostu olan ve insandan ebediyyen ayrılmayacak olan o tecelli-i Bâri, ukbâda da insana lazımdır. İnsanı terk etmeyecek olan gerçek serveti odur. Aslolan o serveti bulmaktır.
Yine bir hadis-i şeriflerinde Peygamber Efendimiz şöyle buyurmuştur:
“Allah’ı tesbih ve O’na hamd edişim, benim için üzerine güne doğan yerlerden (dünyadan) daha sevimlidir.”
Bu bağlamda Yüce Allah’ın ikazı açıktır:
“Her canlı ölümü tadacaktır. Ve ancak kıyamet günde yaptıklarınızın karşılığı size tastamam verilecektir. Kim cehennemden uzaklaştırılıp cennete konursa o gerçekten kurtuluşa ermiştir. Bu dünya hayati ise aldanma metaından başka bir şey değildir.” (Al-i imran: 3/185).
Cimriliğin zararları hakkında ve cömertliğin övülmesi hususundaki hadisleri ve ayet-i kerimeleri hatırlayıp, cimrilikten dolayı Allah’ın büyük azabını düşünmek suretiyle kalp tedavi edilmelidir.
İnsanların cimrilik yapmasının en önemli sebeplerinden birisi mülkün kendilerine ait olduğunu zannetmeleri sonucudur. Oysaki mülkün gerçek sahibi Cenab-ı Hak’tır ve rızkı da ancak veren O’dur. Cenâb-ı Hak kullarına verdiği rızıktan kullarının O’nun rızası çerçevesinde harcamasını istiyor.
Cenab-ı Hak, Kur’ an-ı Kerim’de buyuruyor ki: “De ki: Rabbim, kullarından dilediğine bol rizık verir ve (dilediğinden de) kısar. Siz hayıra ne harcarsanız, Allah onun yerine başkasını verir. O, rızık verenlerin en hayırlısıdır.” (Sebe: 34/39).
İman eden kullarıma söyle: Namazlarını dosdoğru kılsınlar Kendisinde ne alışveriş ne de dostluk bulunan bir gün gelmeden önce, kendilerine verdiğimiz rızıklardan (Allah için) gizli-açık harcasınlar.”(İbrahim: 14/31). (Prof. Dr. Haydar Baş, Kur’an ve Sünnet Işığında Büyük İslam İlmihali Zekât, Ocak 2020, Sayfa 255-270).
Bu bilgiler ışığında, cimrilik denen hastalığın tedavi edilmesi hem dünya mutluluğu hem ahiret saadeti için vazgeçilemez bir eylemdir.
Gerek cimriliğin zararları gerekse de hastalığın tedavisi hakkında bu eşsiz bilgileri bizlere kazandıran. Prof. Dr. Haydar Baş hocamızı rahmetle, özlemle anmayı bir borç biliyorum.
İyi ki bizlere bu önemli bilgileri bırakmak için kıymetli eserler bırakmış. Bize düşen görev de bundan sonra; O’nun açtığı bu kutlu çığırdan yürüyerek gerek dünya gerek ahiret saadetini elde etmektir. Vesselam…