Dünyada cereyan eden olaylar göstermektedir ki ölçü şaşmış, problemler çoğalmış ve insanlık mutlu değildir. Hemen her yerde savaş, işgal, işsizlik, açlık, yokluk, fakirlik ve adaletsizlik almış başını gidiyor. İşler rayından çıkmış, uçuruma doğru gidiliyor.
Dünya hayatının muhatabı insan olduğuna göre, problemlerin tespit ve tedavisi de insan eksenli düşünülmelidir. İnsanı ele alırken onun maddi ve manevi yönünü bir bütün olarak ele almak, problemleri tespit edilip ona göre de tedavi uygulamak lazımdır.
Teknolojik gelişmelerde ileri seviyeler yakalanmasına rağmen, insanoğlu dünyanın birçok yerinde insanlık onurundan mahrum bir hayat sürmekte, esaret altında yaşamaya mahkûm edilmekte; maddi, manevi açlıkta zirve halini yaşamaktadır.
İşsizlik ve açlıkla verilen mücadelenin yanında insanlar manevi dünyalarını ihmal ettikleri için manevi çöküntü yerine göre maddi rahatsızlıkları da tetiklemektedir. Mutlu ve huzurlu olamayan insanın ne yapacağı ibadetten, ne de yapacağı işten bir zevk alması nasıl mümkün olsun ki?
Bir insanın yaşadığı zaman zarfında karnını doyuracak bir aşı, yapacağı bir işi; yurt edinilecek bir vatanının olması, bunun da meşru ve helal yollardan elde edilmesi lazımdır.
Ruhunu tatmin edecek sağlam bir imanı, onu besleyecek doğru bir ibadet şekli, bir hidayet rehberi olması lazımdır.
Bunun sağlanamaması yüzünden gayri meşru kazançlar, gayri meşru düşünceler ve gayri meşru hayatlar yaygınlaştı.
İnsanların yönetimine talip olan siyasilerin, insanın maddi manevi sorunlarını çözecek düşünceleri ve yürekleri olması lazım.
Çağın insanının bunalımlardan kurtulmasına ve mutlu bir hayat sürebilmesine sebep olacak bu konularda sadece ve sadece Prof. Dr. Haydar Baş’ın çözüm önerileri olduğunu görüyoruz.
Prof. Dr. Haydar Baş, insanların iş ve aş meselesini “milli ekonomi modeli” “sosyal devlet milli devlet” projeleriyle çözüme kavuşturmaktadır. Projelerinde; Milli ve dini bütünlüğü birbirinden ayrılmaz bir bütün olarak görerek devlet millet birliğini savunmaktadır. Şekilcilikten uzak bir dindarlık, ırkçılıktan uzak bir milliyetçilik, mandacılıktan uzak bir bağımsızlık anlayışı sunmaktadır.
Hidayet ve irşadını kemale erdirecek, onu sıratı müstakim denen doğru yola iletecek olan “tevhidin merkezi ehli beyt” yolunu, esaslarıyla ortaya koyan ve insanlığı davet eden eserler ortaya koymaktadır. Toplumu birlik ve beraberliye davet eden, bunların tamamını şahsında toplayan, Ondan başka bir şahsiyet görülmemektedir.
Bunalımdan kurtulup hidayet ve iki cihan saadetine kavuşmak isteyenler, gerçekten çözümden yana olanlar, Onunla bir ve beraber olmak zorundadır. Çağın insanı, problemlerinden kurtulmak için Prof. Dr. Haydar Baş ile bütünleşecek ya da buhranlarıyla birlikte yokluğa doğru sürüklenmeye devam edecektir.
Uğur Kepekçi
23 Mart 2018