Cumhuriyet coşkusu

Geçtiğimiz gün kutlanan Cumhuriyet Bayramı, diğer yıllara göre daha coşkulu bir şekilde kutlandı. Türk Milleti bayram vesilesiyle, Cumhuriyete ve Mustafa Kemal Atatürk’e sahip çıkmıştır.  Özellikle Bağımsız Türkiye Partisinin Trabzon, İstanbul, Ankara, Bursa ve diğer illerdeki Cumhuriyet Bayramı kutlamalarındaki samimiyet, coşku ve heyecanı belirtmeden geçemeyeceğim.

Genel başkanıyla, teşkilatlarıyla; meydanlarda marşlar, türküler söylenmiş; halaylar, horonlar oynanmış, unutturulmaya çalışılan Atatürk, Cumhuriyet coşkusuyla milletimize tekrar hatırlatılmıştır.

Bugün gelinen noktada Mustafa Kemal Atatürk ve Cumhuriyet olgusunu milletimizin hafızasında tekrar canlandırmak için çok çetin mücadeleler verilmiştir. Bu mücadelenin öncüsü Prof. Dr. Haydar Baş olmuştur.

Yaşanan süreci kısaca anlamaya çalışalım:

Mustafa Kemal Atatürk, kurtuluş mücadelesini başlattığı andan itibaren İngiliz kaynaklı, batı mandacılığını benimseyenler tarafından dinsiz damgası vurulmuş, milleti ile arası açılmak istenmiştir. Hatta kurtuluş mücadelesi sırasında kalbi fesat, ruhu satılmış, sözde din adamları, sözde sahte şeyhler, sözde aydınlar, ona karşı milleti ayaklanmaya davet etmişlerdir.

Cumhuriyetin kuruluşundan sonra da bu şer odakları, Mustafa Kemal Atatürk hakkında iftira kampanyalarını daha sistemli bir şekilde devam ettirdiler. Hatta Onun soyu hakkında, annesi, babası hakkında ağza alınmayacak iftiralarla, Ona saldırdılar. Onun aziz hatırasını hiçe saymaya kalkıştılar.

Maalesef İngiliz destekli haçlı projesi sayesinde özellikle dindar vatandaşların gönlünde Atatürk ve Cumhuriyet olgusu lekelendi. Kalplere şüphe tohumları atılınca, zamanla Atatürk ve Cumhuriyet sevgisi azaldı. Bu projenin İngiliz sömürü bakanlığının resmi ideolojisinin eseri olduğunu bilmeyen Türk Milleti oyuna geldi.

İngiliz sömürü bakanlığının ajanlarına, bir milleti yok etmek için tarihte kahramanlık etmiş ya da kurtuluş mücadelesi vermiş liderlerini karalayarak; geçmiş ile gelecek nesiller arasını açmak görevi verilmiştir.

Oynanan bu oyunlar Prof. Dr. Haydar Baş sayesinde bozulmuştur. Prof. Dr. Haydar Baş, gerek Ehlibeyt, gerekse de Mustafa Kemal hakkında toplumdaki yanlış yargıları kırmanın din ve vatan görevi olduğu bilinciyle, gerçekleri cesur bir şekilde ortaya koymuştur.

Prof. Dr. Haydar Baş ve güzide kadrosu tarafından “Atatürk Vatandır” sempozyumlarıyla Mustafa Kemal Atatürk’ün kişiliği, inancı ve soyu hakkındaki gerçek bilgiler halkımıza anlatıldı.  Onun soyunun Ehlibeyte dayandığını, dindar bir kişiliğe sahip olduğunu, anne ve babasının soylarının ve kişiliklerinin temizliği ortaya koyuldukça kalplerde olan Atatürk ve Cumhuriyet olgusu yeniden canlandı. Türk milleti, bu heyecanla meydanlara koştu ve coştu.

Uğur Kepekçi / 1 Kasım 2017

Önerilen Makale

Atatürk, Allah’a dua ederek yardım isterdi

Kurtuluş mücadelesi yıllarından itibaren İngiliz ve Yunan ajanlarının sinsi gayretleriyle dini bütün, imanı sağlam Gazi …