Cumhuriyet fazilettir

Bugün cumhuriyetimizin kuruluşunun yıldönümünü kutlamanın mutluluğunu yaşıyoruz. Sahip olduğunuz bir şeyin kıymetini bilmek, onun nasıl kazanıldığını anlamakla doğru orantılıdır.

Zor şartlarda elde edilen cumhuriyetin kazanımlarının kıymetini bilmek noktasında millet olarak çok da başarılı olduğumuzu söyleyemeyiz.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ten sonra bir mirasyedi edasıyla cumhuriyetin kazanımlarını sinsi bir şekilde ortadan kaldırmaya çalışanlara ya sustuk ya da destek verdik

Ancak şu bilinmeli ki; bu eylemde bulunanlar ya gaflet ya delalet ya da ihanet içerisinde olduklarının er ya da geç farkında olacaklardır.

Bugün üzerinde yaşadığımız vatan toprakları gerçekten kolay elde edilmedi. Dalgalanan şanlı bayrağımız kolay bir şekilde gönderlere çekilmedi. Türkiye Cumhuriyeti Devleti kolay kurulmadı.

Geleceğimize sahip çıkmak istiyorsak, her şeye rağmen yeni nesillere “cumhuriyetin fazilet” olduğunun mutlaka öğretilmesini sağlamalıyız. Cumhuriyet hakkında Atatürk söylevlerinde şöyle demişti:

“Cumhuriyet, ahlâkî fazilete dayanan bir idaredir. Cumhuriyet fazilettir. Sultanlık, korku ve tehdide dayanan bir idaredir. Cumhuriyet idaresi faziletli ve namuslu insanlar yetiştirir. Sultanlık, korkuya ve tehdide dayandığı için korkak, alçak, sefil ve rezil insanlar yetiştirir. Aradaki fark bunlardan ibarettir.” (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Cilt II, s. 231)

Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk bu yolda çekilen çileleri şu şekilde dile getirmiştir;

“Cumhuriyetimiz öyle zannolunduğu gibi zayıf değildir. Cumhuriyet bedava da kazanılmış değildir. Bunu elde etmek için kan döktük. Her tarafta kırmızı kanımızı akıttık. İcabında müesseselerimizi müdafaa için lâzım olanı yapmağa hazırız” (1923).

Şimdi Atamızın Cumhuriyet hakkında kullandığı ifadelerden bir demet sunmaya çalışalım;

“Bugünkü hükümetimiz, devlet teşkilâtımız doğrudan doğruya milletin kendi kendine, kendiliğinden yaptığı bir devlet teşkilâtı ve hükümettir ki, onun ismi Cumhuriyettir. Artık hükümet ile millet arasında mazideki ayrılık kalmamıştır. Hükümet millettir ve millet hükümettir. Artık hükümet ve hükümet mensupları kendilerinin milletten ayrı olmadıklarını ve milletin efendi olduğunu tamamen anlamışlardır” (1925).

“Temeli büyük Türk milletinin ve onun kahraman evlâtlarından mürekkep büyük ordumuzun vicdanında akıl ve şuurunda kurulmuş olan Cumhuriyetimizin ve milletin ruhundan mülhem prensiplerimizin bir vücudun ortadan kaldırılması ile bozulabileceği fikrinde bulunanlar, çok zayıf dimağlı bedbahtlardır. Bu gibi bedbahtların, Cumhuriyetin adalet ve kudret pençesinde lâyık oldukları muameleye maruz kalmaktan başka nasipleri olmaz. Benim naçiz vücudum bir gün elbet toprak olacaktır, fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet yaşayacaktır. Ve Türk milleti emniyet ve saadetinin kefili olan prensiplerle medeniyet yolunda, tereddütsüz yürümeğe devam edecektir” (1926)

Mustafa Kemal Atatürk’ün temellerini attığı ve milletin egemenliğine dayalı Cumhuriyeti savunmak; egemenliğimizi başkalarına devretmeye çalışanların karşısında “milli bir duruş” sergilemekle olur.

Bu görevi hakkıyla yerine getirmek Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ten sonra Prof. Dr. Haydar Baş hocamıza nasip olmuştur. Hem fikirleriyle hem Hoşgeldin Atatürk eseriyle cumhuriyete ve onun kurucusuna sahip çıkmış, bugüne kadar Atası ile milletimiz arasına sokulmaya çalışılan fitneyi ortadan kaldırmıştır.

Prof. Dr. Haydar Baş; “Anıtkabir’e giderken abdestli olun. Bildiğiniz duaları okuyarak onu rahmetle anın. Ona çok şey borçlu olduğunuzun bilincinde şükranlarınızı arz edin.” İfadesiyle Atatürk’ün şahsi manevisine sahip çıkmıştır.

“Milli bayramlarınızda herkes evlerine, balkonlarına, iş yerlerine bayrak assın. Siz kendi bayrağınızı asmazsanız, başka milletler gelir kendi bayraklarını asarlar. Milli bayramlarını kutlamayanlar, gelecekte dini bayramlarını da kutlamaktan mahrum olurlar.” İfadesiyle de onun kurtuluş mücadelesini ve zaferlerini pekiştirmiştir.

Bağımsız Türkiye Partisi dün olduğu gibi bugün de Av. Hüseyin Baş liderliğinde Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün izinde yürümeye devam etmektedir. Cumhuriyet Bayramını en gür sedayla en büyük coşkuyla kutlamaya devam etmektedir. Bayramımız kutlu olsun.

Önerilen Makale

Hakkımı helal etmiyorum

Türk siyasetinde işler, hiç olmadığı kadar farklı mecralarda seyrediyor. Bu süreç ve gelinen nokta sizlere …