Türkiye Cumhuriyeti Devletini kuruluşunun 96. Yıldönümünü aşkla, heyecanla, neşeyle, umutla kutladık.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün; “Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.” Temennisi ve duasıyla bizlere emanet bıraktığı cumhuriyetin değerlerine gerektiği gibi sahip çıkmalıyız.
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı münasebetiyle yazılı bir mesaj yayınladı. Her cümlesi taşıdığı mana bakımında, çok önemli tespitlerle doludur. Yayınlanan Cumhuriyet Bayramı mesajında; Cumhuriyetin milli birlikle sağlandığı ve Cumhuriyetin devamı için de Milli mücadele ruhuna ihtiyaç olduğu vurgusu yapılmıştır.
Prof. Dr. Haydar Baş’ın masajından birkaç cümle aktarmaya çalışalım:
“Gazi, Lozan Antlaşması’na “Misak-ı Milli sınırları içinde yaşayan Kürt, Türk, Laz, Çerkez kim olursa olsun Müslüman olan herkes Türk Milleti’dir. Azınlıklar, ancak gayrimüslimlerdir” gerçeğini kazımış; Türkiye Cumhuriyeti’ni birlik ve bütünlük içinde böyle bir ‘Türk Milleti’ esası üzerine bina ve ilan etmiştir. Henüz savaş devam ederken 1920’de Millet Meclisi’ni açan Gazi, her yetkiyi milletten almıştır. Bu durum Gazi’nin millet iradesine dayanmayan hiçbir gücü tanımadığını göstermektedir. Cumhuriyet idaresinde hiç kimse ayrıcalıklı ve imtiyazlı değildir. 82 milyonun tamamı devletin, vatanın ve Cumhuriyet’in öz be öz sahibidir, Türk Milleti’dir. Atatürk’ün inşa ettiği bu kimlik, hamurunu Hacı Bektaş-ı Veli’nin Ehl-i Beyt nefesi ve İslam mayası ile yoğurduğu Anadolu ve Balkanlar’da yaşayan halkların medeniyet kimliğidir.”
“96 yıl önce büyük fedakârlıklarla kurulan Cumhuriyetimizin bayramını kutladığımız bu günde, devlet ve millet olarak içte ve dışta yaşadığımız gelişmeleri bu gerçekler perspektifinden okumamız ve idrak etmemiz, varlığımız ve geleceğimiz adına şarttır. Milli mücadele döneminde milletçe ortaya koyduğumuz birlik ve beraberlik ruhunu, bugün de milletçe ortaya koymalıyız. Zira ülkemiz içte ve dışta çok ağır tehditlerle yüzleşmektedir. Bugün de bu badirelere karşı dimdik ayakta kalabilmek için devlet ve milletçe, inanç ve birlik mayamız olan Ehl-i Beyt imanında ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk sevgisinde kenetlenmekten başka çaremiz yoktur. Milleti ile bir ve beraber olacak devletimizin, yine milletinden alacağı güçle her meseleyi çözeceğine inancım tamdır. Bu milli birlik, bugün 4 milyardan fazla insanın yaşadığı 150 ülkede formülleri hayata geçirilen Milli Ekonomi Model’imiz ile kazandırılacak ekonomik güç ile taçlandırıldığı takdirde Türkiye, Atatürk döneminde olduğu gibi tam bağımsız ve lider ülke günlerine hızla dönecektir.”
Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ilelebet payidar kalabilmesi ancak bu yolla mümkün olacaktır. Bize bu önemli hatırlatmaları yapan Prof. Dr. Haydar Baş Hocamıza saygılarımı ve minnetlerimi sunuyorum.
Uğur Kepekçi