Ehl-i Beyt’in dünya sevgisine bakışı -2-

Ömrüme and olsun!  Bir şeyi ihtirasla isteyen nice kimse vardır ki, ona kavuştukları zaman, mutsuz olmuşlardır.  Bir şeyi istemeyen, ondan ısrarla kaçan nice kimse de vardır ki, ona kavuştukları zaman mutlu olmuşlardır.  ‘Bir de Allah, iman edenleri günahlardan temize çıkarmak, kâfirleri de helak etmek ister’ (Al-i İmran /141) ayetinde bu gerçekler işaret edilir.

İmam Bâkır’ın (a.s.) bu konudaki bir ikazı da şöyledir:

“Yazıklar olsun sana!  Sen hırsızsın!  Günah hırsızı; bir şehvet üzerine veya günaha ortam hazır olduğunda cehaletle ona doğru koşuyorsun.  Sanki Allah seni görüp gözetmiyor. 

Ey cennet tâlibi!  Uykun ne kadar uzun, bineğin ne de yorgun ve himmetin ne de zayıftır!  Allah bu halinle sana hayır ayet!

Ey cehennemden kaçmak isteyen!  Neden bineğin hızla seni ona doğru götürüyor?  Seni cehenneme götürecek şeyler uğruna ne kadar da gayret ediyorsun!  Evlerin önlerinde sıralanan şu kabirlere bir bakınız.  Sıralar birbirine yakın, mezarlarda birbirlerinin kenarlarındadır ama ulaştıkları şeylerde (cennet ve cehennemde) birbirlerinden uzaktırlar. Bunlar onarıp yıktılar; ısınıp ürktüler, mesken edinip kovuldular; ikamet edip göçtüler.”

İmam Bâkır dünya ve içindekiler hakkında şöyle buyurmuştur: “Dünyayı bir saat kalacağın ve sonra da oradan göçüp gideceğin bir menzil veya uykuda hoşnut olup da uyandığında kalmayan bir mal farzet. Bu misali söylemem, Allah’ın tevfiki ile dikkat edip amel etmen içindir.”

Muhammed b.  Müslim rivayet eder: “Ebu Câfer (a.s.) buyurdu ki:

“Mal ve mevki sevgisinin mü’minin dinine verdiği zarar, çobansız bir sürüye, biri önden öbürü arkadan dalan iki kurdun zararından daha hızlı ve yakıcıdır.” 

Ebu Hamza rivayet eder: “Ebu Câfer (Muhammed Bâkır) buyurdu ki: Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

Allah Azze ve Cella buyuruyor ki: İzzetim, celalim, azametim, büyüklüğüm, nurum, yüceliğim ve makamım hakkı için, kul kendi hevâsını Benim isteğime tercih ettiği zaman, işlerini darmadağın eder, onu şaşkına çeviririm. Dünyasını karmakarışık ederim. Kalbini dünyası ile meşgul ederim ve dünyadan da sadece takdir ettiğimi ona veririm.

İzzetim, celalim, azametim, nurum, yüceliğim ve makamımın yüksekliği hakkı için, kul, Benim isteğimi kendi hevâsına tercih ettiği zaman, onu meleklerimle korurum, gökleri ve dışarı onun rızkının kefili kılarım. Her tüccarın ticaretinin gerisinde onun lehine olmak üzere Ben bulunurum.  O istemediği halde ona dünyadan bol rızık veririm” (Prof. Dr. Haydar Baş / İmam Muhammed Bakır (a.s.) / sayfa 156-158)

Hakkı hakikati arayanlara, Ehl-i Beyt imamları, dünyanın imtihan dünyası ve geçici bir mekân olarak bilip yaşayabilmemizi emir ve tavsiye buyurarak; yolumuzu aydınlatmayı murad ederler. Allah(c.c.) nasiplilerden eylesin…

Uğur Kepekçi

Önerilen Makale

Atatürk’ün mersiye yazdığını duydunuz mu?

Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucusu Aziz Atatürk hakkında ömrümüz boyunca makale yazsak konuşsak Onun vatanımıza, milletimize …