Yaşadığımız hayatın çekilmez bir hale gelmesi insanların yaşama zevklerinin kalmaması; kötü ahlakın sosyal hayata hâkim olmasından kaynaklanmaktadır.
Atalarımız “Bir kötünün 7 mahalleye zararı vardır.” Sözüyle güzel ahlaktan yoksun kimselerin hayatın çekilmez hale gelmesindeki rolüne dikkat çekmek istemişlerdir.
Hayatı yaşanır kılmak, yaşama zevkine tekrar kavuşmak da ancak güzel ahlakı yaygınlaştırmakla mümkündür.
Bunun tek ve yegâne çözümü fıtrat ayarlarına dönüş olan Ehl-i Beyt ölçülerini uygulamaktır.
Elbette her toplumsal hareketin ilk çekirdeği ilk hareketi insanın kendinden başlar. Yani iyileşme fertten toplumadır.
Bunu ölçü olarak Prof. Dr. Haydar Baş hocamız “iman ve insan” davası adı altında başlattığı irşat faaliyetlerinde ortaya koymuş ve kadrosunu bu yolda eğitmiştir.
Bu konuda da Prof. Dr. Haydar Baş’ın Ehl-i Beyt külliyatından örnekler vererek Ehl-i Beyt’in güzel ahlak ölçülerini İmam Bakır (as.)’ın dilinden aktaralım:
“İmam Bâkır(a.s.) buyuruyor ki:
“Sabırların karşılığı cennet ve oradaki ipeklerdir’ (İnsan /12) ayetinde geçtiği üzere, onlar fakirliğe ve daha pek çok musibete dayanıp sabrettikleri için bu karşılığı alırlar.”
“İyi ahlak ve yumuşak bir kalp sahibi olan kişi, dünya ve ahirette güzelliklerin ve hayrın tümüne sahiptir. Güzel huy ve rızıktan mahrum insanın yolu, kötülük ve fitneden geçer.”
“Tevazu, makamından alçak bir yerde oturmaya râzı olman, karşılaştığın herkese selam vermen ve haklı olsan bile münakaşayı terk etmendir.”
“Sıla-i rahim, amelleri temizler, malları arttırır, belâyı uzaklaştırır, hesabı kolaylaştırır ve eceli erteler.”
“Halkın size söylemesini istediğiniz en güzel sözü, onlara söyleyin. Allah, lanetleyen, söven, dokunaklı söz söyleyen, çirkin söz konuşup küfreden ve ısrar ederek diğerinden bir şey isteyen ve başkasına ağız açan kimseyi sevmez. Ama hayâlı, olgun, kaçınan ve iffetli kimseyi sever.”
“Allah-u Teâlâ üç şeyi üç şeyde gizlemiştir: Rızasını itaatinde gizlemiştir, öyleyse O’nun hiçbir itaatini küçümseme, çünkü rızası o itaatte olabilir. Kendi gazabını günahlarda gizlemiştir, o halde hiçbir günahı küçük sayma, çünkü gazabı o günahta olabilir. Dostlarını da halkın arasında gizlemiştir, öyleyse hiçbir kimseyi küçümseme, çünkü Allah’ın velisi olabilir.”
Üç şey beli kırandır: Kişinin kendi amelini çok sayması, günahını unutması ve kendi fikrinden hoşlanması.”
“Allah-u Teâlâ hayır dünya ehline ağır kılmış, hayır kıyamette ölçülürken Mizan’da da ağır gelecek; şerri de dünya ehline hafif kılmış, o da kıyamette ölçülürken hafif gelecektir.”
“Allah, şer ve kötülükler için kilitler kılmıştır, şarabı da o kilitlerin anahtarı kılmıştır; yalan ise şaraptan da kötüdür.”
“İnsanın kalbine kibir girerse, aklında bir eksilme olur. Bu kibir ister az, isterse çok olsun.” (Prof. Dr. Haydar Baş / İmam Muhammed Bakır (a.s.) / sayfa 91-93)
Hakkı talep edenlere, Hakkı arayanlara, güzel ahlak sahibi olmak isteyenlere, bu kadar Ehl-i Beyt nasihati yeteridir sanırım.
Uğur Kepekçi