Son günlerde hükümet yetkilileri ve yandaşlar; “ekonomik kurtuluş savaşı” diye bir ifade kullanmaya başladılar. Hatta ekonomide yaşanan sıkıntılara bir de kılıf uydurup biraz daha ileri gidip faiz lobilerinden, dış güçlerin oyunlarından bahsetmeye başladılar.
Kendilerini eleştirenlere de ya terörist, ya dış güçlerin maşası, ya da mandacı yaftası yapıştırmaktan da geri durmuyorlar.
Bu söz dalaşları devam ederken aklıma meşhur Donkişot masalları geldi. Yeni nesil, çok demode olan Donkişot romanlarını dikkate alıp okumuyor. Ama ekonomik kurtuluş savaşları ifadesini çokça duymaya başlayınca, çocukluk romanlarımdan sayılan Donkişot masalını anımsadım. Çok kısa bir özet yaparak maksadımızı beyan edelim.
Roman akıl hastası bir şövalyeyi canlandırır. Romanın kahramanı Don Kişot, sürekli olarak şövalye hikâyeleri okumaktadır. Zamanla dünyayı şövalye hikâyelerinde olduğu gibi görmeye başlar. Eski çağlardaki şövalyeliğin gelmesi gerektiğine inanır. Bir gün, aklını iyice yitirir, kendisini şövalye zanneder. Evindeki eski zırhları, kılıçları kuşanır. Ezilen halkı kurtarmak için atına binerek yollara düşer. Kendisine bir de bir sevgili bulmaya karar verir. Yolda rastladığı bir köylü kızını, hayalinde çok güzel ve soylu olarak kabullenir ve kendisine sevgili olarak seçer. Artık iki isteği vardır. Resmi şövalyelik unvanı verilmesini sağlamak için kötülere karşı savaş kazanmak, daha sonra da sevdiği ile anlı şanlı bir düğünle evlenmek. Don Kişot, yolda yel değirmenlerini insanlara kötülük yapan devler sanır. Onlara saldırınca, yaralanır. Yine aklı başına gelmez. Ona gerçek durum anlatılsa da gerçeği görmez. Kafasındaki hayale inanır…
Aslında ekonominin kurtulması için hayali yel değirmeni masallarına ve savaşlarına gerek yoktur. Meydanda gerçekte bir kurtuluş savaşı falan da yoktur. Meydanda olan ve yapılan işler, ölmüş bir sistemi diriltmek için çaresiz ve gereksiz çabalarıdır.
Ekonominin kurtulması için savaşa gerek yoktur. Ekonomik ve sosyal bir çıkışa gerek vardır. O çıkış da Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın “Milli Ekonomi Modelidir.” Hükümet ve yandaşlar, romanlarda okuyacağımız kadar basit benzetmelerle sadece komik duruma düşmekle kalmıyor, vatandaşı da hayali şeylerle avutmakla haksızlık ediyorlar.
Çare arayan herkese tavsiyemiz: Milli Ekonomi Modelini rehber edinmiş, Bağımsız Türkiye Partisinin çok değerli Genel Başkanı Av. Hüseyin Baş ve kadrosu, ekonomik çıkışın, gerçek hayat hikâyesini yazmak için hazır ve görev bekliyorlar.