Ey Türk gençliği!

Bugün 10 Kasım Gazi Mustafa kemal Atatürk’ün ebediyete intikalinin yıl dönümüdür. Bu vesileyle onu rahmet millet ve özlemle anıyoruz.

Onun ölümü Mevlana’nın Şeb-i Aruzu gibidir. O kulluk görevini yerine getirmiş, Hakka vuslat etmiştir.

Ömrünü milletine adamış, Ehl-i Beyt evladı Atamız, kendi ifadesiyle “Ben bir cihat Müslümanıyım” ifadesiyle inancını ve hayat çizgisini haykırmıştır.

Önce iç ve dış düşmanlardan kurtardığı vatan topraklarını kurduğu Cumhuriyetle devletin yapısını oluşturmuş, milli iktisat kongresiyle taçlandırmış sonra Türkün feraset ve kabiliyetini dünyaya ilan etmiş, ecel gelinde de görevini gençliği emanet etmiştir.

Bu 10 kasımda da gelecek 10 kasımlarda da üzerinde durulması gereken en büyük mesaj onun gençliğe hitabesidir.

Onun hitabesini dün okuduk, bugünü gördük; bugün okuduk, yarınları göreceğiz!

Biz de gerek Onun emanetine sahip çıkmak gerekse de gençlere tekrar hatırlatmak için Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün gençliğe hitabesini sunuyoruz:

Ey Türk Gençliği!

Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.

Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir.

İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dâhilî ve haricî bedhahların olacaktır.

Bir gün, İstiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin!

Bu imkân ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir.

İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler.

Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.

Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dâhilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler.

Hatta bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhid edebilirler.

Millet, fakrü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.

Ey Türk istikbalinin evlâdı!

İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır!

Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!”

Vazifemizin başındayız Atam! Sen rahat uyu!

Uğur Kepekçi

Önerilen Makale

Hakkımı helal etmiyorum

Türk siyasetinde işler, hiç olmadığı kadar farklı mecralarda seyrediyor. Bu süreç ve gelinen nokta sizlere …