Tarihte Müslümanlar bugünü bayram olarak kutlamışlardır. Ancak aradan geçen zaman zarfında oluşturulan fitne sebebiyle Sünni dünyasına unutturulan bu önemli gün, sadece Şii dünyasında bilinmeye devam etti.
Son yıllarda Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın ortaya koyduğu Ehl-i Beyt Külliyatıyla Gadir-i Hum hadisesi hakkında yaptığı kapsamlı çalışma sayesinde Gadir hadisinin 222 Sünni âlim tarafından eserlerinde yer aldığını ispat etmiştir. (Prof. Dr. Haydar Baş / Tevhidin Merkezi Ehl-i Beyt /sayfa 81-117)
Gadir-i Hum Bayram’ını görmezden gelenler:
Müslümanlar için Hz. Ali Aleyhisselamın velayetin başı ve kıyamete kadar hidayet rehberi olarak ilan edildiği Zilhicce ayının 18. gününe rastlayan Gadir-i Hum Bayramını ne siyaset dünyası ne ilahiyat camiası ne dini cenah ne de Sünni kanaat önderleri görmezden geldiler.
Hâlbuki yukarıda adı geçen kişi ve makamlar diğer dinlerin önemli günlerinde birbiriyle yarışırcasına mesajlar yayınlayanlar, kendi vatandaşlarının içinde bulunan Caferi-Şii-Alevi camiasının önemli gününü kutlama lüzumu görmediler. Aslında bu bayram belli bir mezhebe değil bütün Müslümanlara bahşedilmiş bir bayramdır.
Gadir-i Hum Bayramını görmezden gelenler beni bağışlasınlar. Gadir-i Hum Bayramını bayram bilen vatandaşlarınız sizden bayramlarını kutlamalarını beklediler.
Prof. Dr. Haydar Baş yaptığı akademik çalışmalarla Ehl-i Beyt Külliyatıyla Gadir-i Hum Bayramının sadece Şia dünyasına değil bütün Müslümanlara ait olduğunu yıllar önce ispat etmiş; “Tevhidin Merkezi Ehl-i Beyt” eserinde 222 Sünni âlim tarafından yazılmış eserlerde Gadir Hadisine yer vererek kabulde bulunduklarını izah etmiştir.
Gadir-i Hum Bayramını görmezden gelenler bugünün kutsiyetine asla zarar veremezler. Kendileri dünyada Hz. Ali’nin muhabbetinden, feyzinden mahrum kalır ve ahirette Hz. Allah’ın(c.c.) Hz. Muhammed’in(s.a.a.) ve Hz. Ali Aleyhisselamın karşısında mahcup ve mahrum kalırlar.
Çünkü Gadir-i Hum Bayramı Hz. Allah’ın Hz. Ali’yi Hz. Muhammed’e vasi, kendinden sonra velayet ve hidayet rehberi olarak seçmesinin ve Hz. Muhammed tarafından ilan günüdür. Kıyamete kadar geçerli olacak ölçülerin insanlara lütuf günüdür.
Peygamberimiz veda hutbesinde ve diğer beyanlarında buyurmuştur:
“Benden sonra delalete düşmemeniz için aranızda iki ağır emanet bırakıyorum: Allah’ın Kitabı ve itretim olan Ehl-i Beyt ‘im. Bunlar, kıyamet günü bana kavuşuncaya kadar birbirlerinden ayrılmazlar” (Müsned-i Ahmed c.3, s.17).
Diğer bir hadislerinde de kurtuluşun yollu şöylece gösterilmiştir: “Benim Ehl-i Beyt ‘imin sizin içinizdeki misali, Hz. Nuh’un kavmi içerisindeki Hz. Nuh’un gemisi gibidir. Kim gemiye binerse necat bulur, kim binmezse helak olur.” Buyurmuştur. (Suyuti, Tefsir-i Hulafa, s.573).
İnanmayanlardan kendi hanımı ve evlatlarının bir kısmını dahi gemisine bindiremeyen Hz. Nuh Peygambere rağmen tufana uğrayanların hali meydandadır.
Üzüntümüz şudur ki Gadir-i Hum Bayram gününü görmezden gelmek; seçeni, ilan edeni ve seçileni görmezden gelmek gibi büyük bir vebaldir…
(Devam edecek)