Gaziantep demek milli mücadele demektir

Milli mücadele dendiği zaman, Gaziantep hatırlanır. Gaziantep, tarihimizde çok önemli bir yere sahiptir. Mustafa Kemal Atatürk bunu açık bir şekilde dile getirmiştir. “Ben Gazianteplileri gözlerinden nasıl öpmem ki; onlar yalnız Gaziantep’i değil Türkiye’yi de kurtardılar.”

Tarih yazan, tarihimizde adı yazılan ve yazılmayan kahramanlarımız mevcuttur. Onlar, en büyük sermayeleri olan canlarını feda ettikleri için hem Allah(c.c.) katında, hem insanlık nazarında önemli yerlere sahiptir.

Çünkü onlar, ortaya koydukları fedakârlıklarla bir milletin kurtuluşuna sebebiyet vermişlerdir. Milletler tarih hafızalarını ne kadar canlı tutarlarsa, kazandığı değerlerine ne kadar sahip çıkarsa; kendilerini bekleyen tehlikelere karşı o kadar uyanık ve hazırlıklı olurlar. Bu açıdan milli mücadele, her zaman hafızalardaki tazeliğini koruması; her fırsatta da yeni nesillere hatırlatılması lazımdır.

17 Aralık 1918 de İngilizler Gaziantep’e girdiler. Yaklaşık bir yıl süren işgalin ardından Fransızlar ile yaptıkları anlaşma gereği burayı Fransızlara terk ettiler.(5 Kasım 1919)Gerek Fransızların, gerekse onlarla hareket eden Ermenilerin baskı ve zulümleri halkın direnişine yol açtı. Antep-Kilis hattında Şahinbey liderliğinde işgale karşı büyük bir savunma başladı.

Düşman karşısında destansı bir mücadele veren, etrafında kalan bir avuç kahraman da şehit düşünce tek başına kalan Şahin Bey, son kurşunu kalıncaya kadar düşmana karşılık vermiştir. Atacak kurşunu kalmayan Şahin Bey, tüfeğini yere çarparak kırmış ve üzerine hücum eden düşmanlara karşı yumruklarını sıkarak karşı durmuştur. Silahsız Şahin Bey’in yanına yaklaşamayan düşman askerleri uzaktan ateş ederek 28 Mart 1920’de onu şehit ederek, aziz naaşını parça parça etmişlerdir.

Şahin Bey, milli mücadelenin aziz şehitlerindendir. O tek başına düşmana meydan okumuştur.  Onun hayatı, fedakârlıklarla doludur. O canını ortaya koymak suretiyle aslında bir milletin uyanışına neden olmuştur. Çünkü şehitlik haberi milletin bağrına ateş gibi düşmüş; Antepliler topyekûn şaha kalkmışlardır. Bu sebeple Gaziantep, Şahin Bey ‘siz anılmaz. Çünkü bize bırakılan bu aziz vatanın tapusu; Şahinbeylerin, Karayılanların, Şehitkâmillerin ve daha nice adsız şehitlerin ve gazilerin üzerinedir.

Her anı kahramanlıklarla dolu geçen 10 ay 8 günlük bir sürede Antep halkı; her türlü açlık ve yoksulluğa rağmen dillere destan bir mücadele vermiş, 6000 evladını bu uğurda feda etmiştir. Fakat verilen tüm mücadelelere rağmen 8 Şubat 1919 tarihinde teslim olmak zorunda kalmıştır. Antep’in yeniden Türkiye sınırları içerisine alınması ise hukuken 20 Ekim 1921 tarihli Ankara Anlaşması ile sağlanabilmiştir. Fiili gerçekleşme ise 25 Aralık 1921 tarihinde tamamlanmıştır.

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin, 6 Şubat 1921 tarih 147. oturumunda, Bakanlar Kurulu Başkanı ve Milli Savunma Bakanı Fevzi Çakmak meclis başkanlığına, Antep isminin Gaziantep olarak değiştirilmesini kapsayan bir önerge sundu. Kabul gören kanun teklifi, 8 Şubat 1921 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi. Çok şükür ki bizler de 25 Aralık gününü Gaziantep’in Kurtuluş Bayramı olarak kutlamaktayız.

Uğur Kepekçi

Önerilen Makale

Hakkımı helal etmiyorum

Türk siyasetinde işler, hiç olmadığı kadar farklı mecralarda seyrediyor. Bu süreç ve gelinen nokta sizlere …