Gönül adamıydı Haydar Hocamız

Etrafına daim ışık saçardı

Kapalı kalpleri manen açardı

Gönüllere kanat takar uçardı

Gönül adamıydı Haydar Hocamız

(Nazarî)

Batı felsefesini kendine önder sayanlar, asırlarca insanı tarif edemediler. İnsandaki sırrı, yaratılış gerçeğini anlayamadılar. İnsanı anlayamayanların düştükleri bataklıkta görebildikleri manzara karşısında akılları, idrakleri insanı anlamaktan aciz kaldılar. Ve sonunda “insan meçhuldür” diyen acizlere NOBEL ödülü verdiler.

Prof. Dr. Haydar Baş Hocamız insanı yaradılış gerçeği ile bütünleştirerek “İnsan Gönüldür” gerçeğini ortaya koydu.

Hem de öyle değil mi? Allah’ın veli kulları bu gerçeği kendi lisan ve tarzlarıyla tarif etmediler mi?

Hz. Mevlana “Hiç sirke küpünden bal taşar mı?” diyerek insanın dışa yansıyan eylemlerinin kaynağının gönül dünyası olduğunu söylemeye çalışmıştır arifçe…

Dış görünüşüyle eliyle, koluyla, ayağıyla, kafasıyla, aşağı yukarı birbirine benzeyen insanları birbirinden ayıran gönül yapıları değil mi? İnsanlar kalplerinde taşıdıkları inanç ve duygularla farklılık arz etmiyor mu?

Bunu görecek göz, idrak edecek akıl, hissedecek gönül lazımmış meğer. İnsandaki gerçeği görmek ve çağının insanına izah etmek de Prof. Dr. Haydar Baş Hocamıza nasip olmuştur. Çağın Bilgesi olmak böyle bir şeydir değerli dostlar…

İnsandaki gönül gerçeğini görecek ve sevenlerinin gönül dünyasını aydınlatacak ilim ve gönül yapısına sahip olan Prof. Dr. Haydar Baş birçok gönül adamı da yetiştirmiştir.

Bugün dünyada yaşanan kargaşa ve savaşları bitirecek fikirleri savunup çözüm yolunda koşan değerli kadronun en büyük gücü gönüllerinde taşıdıkları iman ve sevdadır.

Başkaları için zor gibi görünen sorunları çözmek, onun gönül eğitiminden geçen sevdalılara kolay gelmesi de bundandır. “Aşığa Bağdat sorulmaz dağları aşar gelir.” sözü insandaki gönül meselesini ve gönül gücünün ne kadar kuvvetli olduğunu gösterir.

İnsanı tarif etmekten aciz kalanlar yıllarca insanın fiziki özelliklerini araştırmış onu daha rahat ettirecek fiziki işler için kafa yormuşlar. Kullanacağı evleri, arabaları, mekânları güzelleştirmeye, onları daha varlıklı hale getirmeye çalışmışlar.

İnsanın mana yönünü, ruh yapısını ihmal ettikleri için dışı dolu göründüğü halde içi boş kaplar gibi bir hal oluşmuştur. Netice olarak da insan mutsuz, insan huzursuz ve insan merhametsiz olmuştur. Dünyadaki kavgaların huzursuzlukların kaynağı ruh ve gönül yapıları yok sayılan insanın düştüğü çıkmaz sokakların ve bataklıkların eseridir.

İnsanı bir cümle ile çözen, anlatan “İnsan Gönüldür” tespitini yapan ve hayatına tatbik eden sevenlerini eğiten bir insan olduğu için Ona “Gönül adamıydı Haydar Hocamız” diyoruz.

Önerilen Makale

Fikir adamıydı Haydar Hocamız

Düşünceleriyle ezber bozardı Gönüllere onu tek tek yazardı Anlamayanlara bazen kızardı Fikir adamıydı Haydar Hocamız …