AKP iktidarının ekonomi gündemiyle iyice köşeye sıkıştığı bir dönemde diğer bütün gündemler onları rahatlatacaktır.
Ekonomi her vatandaşı, herkesin işini aşını mutfağını tenceresini yakından ilgilendiren bir konudur. İktidar sahiplerinin 20 yıldır kapitalist sistem içerisinde denemedikleri hiçbir yol kalmadığı için birlikte yürüyecek yol gidilecek menzil de kalmamıştır. İktidar sahipleri ülkenin ve vatandaşının ekonomik sorunlarına çözüm bulamamaktadır.
İktidar sahiplerinin kara kara düşündüğü bir dönemde ortaya atılan adı konulamayan Suriyeli mülteciler sorunu, vatandaşlar arasında yeni bir gerginlik yaratmıştır. Memleketimizin her karış toprağında özellikle de yoğun göç alan yerlerde yaşanan gerginlikle birlikte halkımız, bir iç kargaşa olabileceği endişesine düşmüştür.
Mülteci, sığınmacı ya da misafir adına ne denilirse denilsin, düzensiz göçle ülkemiz çok ciddi sorunlar yaşamaktadır. Bu sorunu küçümsüyor değiliz. Elbette çok önemli bir sorundur. Ama sorununun halktaki karşılığı açısından ele alındığında ekonomik sorunlar en baş sorun olarak önümüzde duruyor.
İktidar sahipleri ekonomi dışında her sorunu algı operasyonlarıyla yönetebiliyor ama ekonomi herkesin cebine, midesine dokunduğu için algı operasyonları da kâr etmiyor.
Göç konusu istismara açık bir konu olduğu için iktidar sahipleri her zamanki gibi yine dini argümanları kullanarak seçmen tabanını ikna etmeye çalışmaktadır. Yetkililer yine Muhacir-Ensar söylemlerini kullanmaya başlamıştır.
Peygamberimizin Mekke’den Medine’ye hicretiyle başlayan ev sahipliği misafir konusu ile Suriye ve Afganistan göçleri asla bir kefeye konamaz. O zamanki durum tamamen farklıdır. Dini meseleleri siyasi meselelerle birbirine karıştırmak asla doğru bir davranış değildir.
Hicretteki Muhacir-Ensar kardeşliği; Müslümanların inançlarını yaşamak ve dinlerini yok olmaktan kurtarmak için bir yurt arayışındaki dayanışma ruhuydu.
Bu konular hakkında çok bilgi sahibi olmayan vatandaşların dini duyguları ve vicdanları istismar edilerek küresel güçlerin oyunlarına destek olunmaktadır.
Ekonomi meselesi her ferdin sorunu iken sesi yükselen, fikirleri değişmeye yüz tutan iktidar seçmeni, konu göçmen meselesi ya da başka meseleler olunca algı operasyonlarıyla eski saflarına geri dönmektedir. Bu sebeple ekonomi dışında gündemi değiştirmek, çözüme büyük bir yarar sağlamayacaktır.
Milletin derdi ekonomidir ve çaresi de Milli Ekonomi Modelidir. Farklı gündemler oluşturup, farklı adresler gösterilip, farklı hesaplar peşinde olanlar milletimizin derdine çare olamayacaktır.