Güneş balçıkla sıvanamaz

Mızrak çuvala sığmıyor ve Diyanet bir türlü hutbelerde Atatürk diyemiyor. Neden Atatürk diyemiyor? Çünkü Atatürk’le sorunları var, onun için Atatürk diyemiyorlar. Cumhuriyet Bayramı ile Cuma gününün aynı güne gelmesi hem iktidar hem diyanet için önemli bir fırsattı. Bu tartışmalara son noktayı koyabilirlerdi ya da en azından bu sene vaziyeti kurtarabilirlerdi.

Atatürk sevdalısı halkımızın kafasında oluşmuş, Diyanet hutbelerde Atatürk diyemiyor, zannını ortadan kaldırabilirlerdi.

Büyükler derler ki; “dervişin fikri neyse zikri de o imiş” Diyanet İşleri Başkanlığını kuran, Cumhuriyeti kuran bir değerden bahsetmemekle Diyanet durduğu noktadan asla taviz vermiyor. Ve yanlış yapıyor. Elbette bunu kendi kafasına göre de yaptığını hiç zannetmiyorum. Siyasi otorite istemeden yaprak oynamadığı bir dönemde bir yerlerden izin çıkmazsa elbette hutbelerde o konudan bahsetmek imkânsızdır.

Diyanet İşleri Başkanlığının 29 Ekim 2021 Cuma Hutbesinde görevlilere gönderilen hutbe metninde Cumhuriyetten bir paragraflık cümleyle bahsetmelerini bir lütuf olarak da görmüyoruz.

“Bugün Cumhuriyetimizin ilanının 98. yıl dönümü. Bu vesileyle şanlı Kurtuluş Mücadelemizde canlarıyla, kanlarıyla bu toprakları savunan ve vatanımızı bize emanet eden aziz şehitlerimizi, kahraman gazilerimizi ve devlet büyüklerimizi rahmet ve minnetle yâd ediyoruz. Yüce Rabbimiz kıyamete kadar bu mukaddes vatanda birlik ve beraberliğimizi, huzur ve kardeşliğimizi daim eylesin.” (29 Ekim Cuma Hutbesinden)

Dönüp bakıyoruz, gerçekten Diyanet oluşturduğu tabuları bir türlü yıkamıyor. Mezhepçi ve Atatürk takıntılı fikrinden bir türlü uzaklaşamıyor. O zaman bu Diyanetin fikir felsefesi mutlaka gözden geçirilmelidir.

Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Av. Hüseyin Baş’ın geçenlerde gerek il kongrelerinde gerek televizyon konuşmalarında dile getirdiği Diyanetin başına Alevi-Caferi birinin getirilmesi fikrinin önemi bir defa daha gündeme gelmiş oluyor.

Sayın Hüseyin Baş:  “Diyanet’le mesele halindeyiz. Hiç düşündük mü, Bektaşi dergâhında kurulmuş bir cumhuriyetten bahsediyoruz. Biz Diyanet’in başına hiçbir Alevi kardeşimizi, Caferi kardeşimizi getirmeyi düşündük mü ülke olarak? Diyanet’in başına biz Alevi birini getirelim. Ne var ki?” demişti.

Yazılarımızda Diyanetin yanlışına dikkat çekmek istiyoruz. Ancak şu gerçek çok iyi bilinmelidir: İster Diyanet ister başkaları ne yaparlarsa yapsınlar nafiledir. Ölmez fikirleriyle milletimizin gönlünde yaşayan Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk her geçen gün gönüllerdeki tahtını daha da sağlamlaştırmaktadır. “Güneş balçıkla sıvanamaz.”

Önerilen Makale

Hakkımı helal etmiyorum

Türk siyasetinde işler, hiç olmadığı kadar farklı mecralarda seyrediyor. Bu süreç ve gelinen nokta sizlere …