Hakkı kalbine koy!

Bir hadisi kutside Yüce Yaratan “Yere göğe sığmam, mümin kulumun kalbine sığarım” buyurmakla, insandaki tecelli merkezinin kalp olduğunu haber vermiştir.

Allah’ın tecelli edeceği mekânın temizliği, bu sebeple çok önemlidir. Allah temizdir, temiz yerleri sever, temiz kalplere tecelli eder.

Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın insanı tarif derken ısrarla; “İnsan gönüldür gönül” tespiti; işin asıl temel noktasının, kalpte başlayıp kalpte bittiğini işaret eder.

Anlaşılan odur ki; kalbin konumu, kalbin ne ile dolduğu ve kalbin taşıdığı şeylerle alakalıdır. Bu nedenle, kalbimize koyduklarımızı özenle seçmek zorundayız.

Bu konuda Abdulkadir Geylani’nin ilahi armağan eserinden uyarıcı ve yol gösterici bir sohbetini aktaralım:

Peygamber (s.a.v.) efendimiz şöyle buyurdu:

“Bir kimse, insanlara karışacağı zaman, sevsinler diye süslü gider de Allah Teâlâ’nın huzuruna-ibadet anında- sevimsiz durursa, öbür âleme göçünce Hak Teâlâ, onu dargın ve öfkeli karşılar.”

Ey içi bozuklar, ahireti dünyaya tercih edenler ve ey Hakk’ı halka değiştirenler. Sonsuzu verip faniyi alanlar. Peygamberin kelâmını işitiniz. Hâliniz nice olur? Ticaretiniz yok oldu; sermayeniz gitti…

Size yazık, kendinizi Allah’ın azabına atmaktasınız, Hâliniz O’nu darıltmakta. Bir kimse, yalnız insanlar için süs takarsa, Allah onu huzurundan kovar.

Dışını İslam yolu edepleri ile beze, içinden halkı çıkar, Hakk’ la süslen, Halkın kapısını kapa, kalbine Hakk’ın kapısını aç. Onları kalbinde yok bil. Sanki onlar hiç yaratılmamış ve sanki onlar iyilik yapamaz, zarar veremez bir hâldeler…

Sen kalıbı bezedin, ama kalbin bezeğini unuttun, Kalp, tevhit, ihlâs ve Allah’a dayanmakla hoş olur ve O’nu anmakla başkasını unutmakla süsünü bulur.

İman tahsili için çalış. Çalışırsan imanı bulursun. Hatalardan dön, özür dile, yaptığına pişman ol, göz yaşlarını yanaklarından akıt. Çünkü Allah korkusundan akan göz yaşları isyan ateşini söndürür, Hak Teâlâ’nın öfkesini geçirir. Doğru tövbenin nuru insanın yüzüne vurur.”

Yukardaki bilgilerden sonra kendimizi hesaba çekelim biraz:

Kalbimizde en fazla yer teşkil eden nedir?

Allah’ı ne kadar sıklıkla zikrediyoruz?

Kaç zamandır günahlarımıza pişmanlık duyarak, edeple yalvardık, yakardık, göz yaşı döktük?

Kendimize sorduğumuz bu sorulardan, rahatsız da olsak, tekrar tekrar bunu yapmalıyız.

Arada bir de olsa kendimizle yüzleşmeyi huy haline getirebilsek, çok derdimize derman da bulacağımızı umuyorum.

Önerilen Makale

Hakkımı helal etmiyorum

Türk siyasetinde işler, hiç olmadığı kadar farklı mecralarda seyrediyor. Bu süreç ve gelinen nokta sizlere …