Her iddia ispat ister

Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın “iman bir iddiadır ispatı için ibadet ve amel şarttır” ifadesini her fırsatta dile getiririz. Bu konuda yüce Allah da iddia sahibi kullarını her fırsatta ispata çağırmıştır. Çünkü ispatı olmayan bir dava ilahi hukukta da beşeri hukukta da yok hükmündedir. Büyükler de bu konuda “kişinin aynası iştir lafa bakılmaz” demiştir.

Yüce Allah bir başka ayette de yaratılış gayemizi bildirirken istenilen şeyin ispatla alakalı olduğunu beyan sadedinde bizden kendisine kulluk etmememizi ister.

“Zariyat suresi 56. Ayet-i Kerimede de Yüce Allah “Ben, cinleri ve insanları ancak bana kulluk etsinler diye yarattım” buyurmakla, hayatın gayesinin kendisine kulluk olduğunu bildirmiştir.

Kulluk ibadet hayatıyla yaşanır. İbadet kulluk iddiasının şahididir. Nasıl ki hâkim, iddia makamından şahit isterse; kulluk iddiasında bulunan kişiden de iddiasının ispatı için şahit istenir, yani ibadet istenir.

İnsan inanmak gibi bir işe kalkıştığı zaman “inancının getirdiği sorumlulukları da üstlenir.”

İman teklif edilir, karşılığında tasdik ve tatbik istenir. “Hem tasdik ettim hem de tatbik etmiyorum” demek; tasdik etmedeki samimiyetsizliği gösterir.”

Aslında bu tespitler yüce Kur’an’ın emirleridir. İman etiğini iddia eden çok kimsenin imanlarının doğru temellere dayanmadığı takdirde Allah tarafından kabul edilmeyeceğini yine Kur’an’da Allah(c.c.) beyan etmiştir. Konuya açıklık sağlamak için ilgili ayet ve tefsirini paylaşmak istedim:

“Ey iman edenler! Allah’a, peygamberine, peygamberine indirdiği kitaba ve daha önce indirdiği kitaba iman edin. Allah’ı, meleklerini, kitaplarını, peygamberlerini ve ahiret gününü inkâr eden kimse iyice sapıtmıştır.” (Nisa Suresi 136. Ayet)

Tefsir: “Ey iman edenler!… İman edin” cümlesi, ilk bakışta iman edenleri yeniden iman etmeye çağırmaktadır. Burada bir çelişki bulunmadığını göstermek için tefsirciler tarafından “Maksat dışa karşı inanmış gibi görünen münafıklardır”, “İkinci iman çağrısı, imana devam çağrısıdır”, “İnananlar kâmil manada imana çağırılmaktadır” (Kaynak: Kur’an Yolu Tefsiri Cilt: 2 Sayfa: 160-161)

Demek ki her önüne gelen kafasına göre ne din icat ederek ne kafasına göre ibadet yaparak ne de kafasına göre iman ettim demekle kurtulamayacaktır. Allah cümlemizi gerçekten iman eden imanını ispat eden kullarından eylesin. Âmin.

Önerilen Makale

Güneş balçıkla sıvanmaz

Gazi Mustafa Kemal Atatürk, dünya tarihinde eşine rastlanmayan bir milli mücadeleyle bizlere üzerinde yaşayabileceğimiz bir …