Hicri 1443. yılımız kutlu olsun

9 Ağustos 2021 Pazartesi günü Hicri 1443. yılın ilk günü olan Muharrem ayının ilk günüdür.

Kameri aylardan Zilhicce ayından sonra gelen Muharrem ayı İslam âleminde Hicri Yılbaşı sayılmıştır. Hicri Yılbaşının Muharrem ayının başlangıcı kabul edilmesinin sebebi de Peygamberimizin Mekke’den Medine’ye hicreti gösterilmiştir.

Bu vesileyle hicret, maddi ve manevi yeni bir dönüm noktasıdır. 1443 yıl önce yaşanan “hicret” hadisesi; ilahi hikmetlerinin yanında; insanlığın, insanca yaşayacak diyar bulmak adına yapılmıştır.

Çağımız insanının da insanca yaşayacak ortam ve diyar arayışı hala devam etmektedir. İnsanlık halinden memnun değil, huzurunu kaybetmiş, kimse geleceğinden emin olmadan yaşamını sürdürmeye çalışmaktadır. Kan zulüm işkence, işgal ve cinayetler birbirini kovalamaktadır.

Peygamberimiz’in (s.a.v.) yaşadığı Mekke döneminde, insanlık için barbarlığın ve hak tanımazlığın, ya da başkalarının haklarına en fazla tecavüz edildiği bir zaman diliminde “hicret” emri gelmiştir.

“Hicretle” yeni bir yurt edinmek için birçok çaba sarf edilmiş, neticesinde Medine güvenli yer olarak tespit edilmiş, kafileler halinde “hicret” gerçekleştirilmiştir.

Yüce Peygamberimizin(s.a.v.) gerçekleştirdiği “hicret” insanlık için yeni bir dönüm noktası olarak kabul edildiğinden, İslam âlemi bu kutlu olayı takvim başlangıcı olarak kabul etmiştir. Hicretin fazileti Kur’an-ı Kerimde beyan edilmiştir.

İlgi birkaç Ayet-i Kerimeyi aktarmaya çalışalım; “İman edenler, hicret edenler, Allah yolunda cihad edenler; şüphesiz bunlar Allah’ın rahmetini umarlar. Allah, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.” (Bakara / 218).

“Rableri onlara şu karşılığı verdi: “Ben, erkek olsun, kadın olsun, sizden hiçbir çalışanın amelini zayi etmeyeceğim. Sizler birbirinizdensiniz. Hicret edenler, yurtlarından çıkarılanlar, yolumda eziyet görenler, savaşanlar ve öldürülenlerin de andolsun, günahlarını elbette örteceğim. Allah katından bir mükâfat olmak üzere, onları içinden ırmaklar akan cennetlere koyacağım. Mükâfatın en güzeli Allah katındadır.” (Al-i İmran / 195).

Hicrete katılanlara “muhacir”, onlara kucak açan ev sahipliği yapanlara da “ensar” denilmiştir. “muhacir” ve “ensar” arasında öyle canı gönülden ilgi ve alaka yaşanmıştır ki onların samimiyet ve kardeşlikleri yine Kur’an-ı Kerimde övgüyle bahsedilmiştir.

“Onlardan (muhacirlerden) önce o yurda (Medine’ye) yerleşmiş ve imanı da gönüllerine yerleştirmiş olanlar, hicret edenleri severler. Onlara verilenlerden dolayı içlerinde bir rahatsızlık duymazlar. Kendileri son derece ihtiyaç içinde bulunsalar bile onları kendilerine tercih ederler. Kim nefsinin cimriliğinden, hırsından korunursa, işte onlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.” (Haşr / 9).

Muharrem ayında oruç tutmak da faziletlidir. Bu konuda Hz. Muhammed (s.a.v.) şu haberi vermiştir:

“Ramazan’dan sonra oruçların en faziletlisi, Muharrem ayında tutulan oruçtur. Farzlardan sonra en faziletli namaz da gece namazıdır.”(Et-Tergîb vet-Terhîb).

“Kim Arefe günü oruç tutarsa, iki senelik günahına kefaret olur ve kim de, Muharrem ayında bir gün oruç tutarsa, her bir günü için otuz gün sevabı yazılır.” (Taberânî).

Hicret, kelime olarak bir yerden, başka bir yere göç etmek manasında kullanılmıştır. Ama bu göç, öyle sıradan bir göç değildir.

Bu göç; yolunu kaybetmiş insanlığa, yol göstermek için yola çıkılan bir göçtür.

Bu göç; cahiliye döneminin en karanlık halini, en aydınlık hale dönüştürmek üzere yola çıkılan bir göçtür.

Bu göç; anadan, babadan, yardan, evlattan, yurttan, maldan, mülkten, velhasıl sevdiğin her şeyi bırakıp sadece Allah rızasına ulaşmak için yola çıkılan bir göçtür.

Şimdi kendimize dönüp sormalıyız; Acaba Allah için biz bir şeylerden vaz geçip, Onun rızasına ne kadar hicret edebiliyoruz?

  1. hicri yılımızın; hayır, bereket, sağlık, mutluluk getirmesini yüce Allah’tan niyaz ediyoruz.

Önerilen Makale

Atatürk, Allah’a dua ederek yardım isterdi

Kurtuluş mücadelesi yıllarından itibaren İngiliz ve Yunan ajanlarının sinsi gayretleriyle dini bütün, imanı sağlam Gazi …