Uğur Kepekçi
30 Ağustos-1 Eylül tarihleri arasında Nevşehir Kozaklı’da düzenlenen BTP Geleneksel Gençlik Kampında dolu dolu yaşanan zamanlar ve etkinlikler uzun zaman konuşulmaya devam edecektir.
3 gündür yazmaya çalıştığım BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş’ın konuşmalarının bilimsel çalışmalara konu olması gerektiğine inanıyorum. Çünkü Hüseyin Baş’ın değerlendirmeleri sıradan bir tarihçinin sıradan bir bilim adamının ya da sıradan bir parti başkanının yaptığı konuşmadan öte bir konuşma olduğunu iddia ediyorum.
Bu bakışın bu görüşün ve bu tespitin sahibi özel biridir. Bu kişinin özel bir ustanın yetiştirmesiyle fikir ve mana planında bir tezgâhta dokunmasıyla elde edilebilecek bir değer olduğu her yönüyle belli oluyor.
Bu satırları okuyanlar BTP lideri Hüseyin Baş’tan bahsettiğimizi hemen anlamıştır. Kanaatim odur ki; fikir ve mana mimarımız, çağın bilgesi Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın özenle yetiştirdiği ve özlemle beklediği “kara sevdalı genç” dediği Hüseyin Baş’tır.
Bu satırları okuyanlar beni sakın hamasetle itham etmesinler. “Görünen köy kılavuz istemez.” Görene, köre ne?
BTP lideri Hüseyin Baş’ın yaptığı konuşmanın her bir satırı üzerinde sayfalarca makale yazabilirim ama ilerde detayına girmek şartıyla şimdilik kısa başlıklar halinde yetinmeye çalışacağım inşallah. Sayın Hüseyin Baş’ın konuşmalarından satır başlarından bir kısmı:
Türk gencinin özellikleri…
“Hiç sağınıza solunuza bakmadan, hiçbir farklı düşünceye kapılmadan gündeminiz, aklınız, fikriniz, dünyanız, vatanınız, milletiniz, devletiniz olacak. Bir Türk nasıl olması gerekiyorsa, bir Türk evladı, Türk genci nasıl olması gerekiyorsa öyle yaşayacaksınız. Nasıl? Türk genci hem çalışkandır hem kazanır bereketlidir hem mücadele eder inatçıdır hem de hedefine ulaşır idealisttir. Türk genci buysa, böyle olması gerekiyorsa hepimiz böyle olmak zorundayız.
Mustafa Kemal’in askeriyiz sloganı atan teğmenlerle ilgili çarpıcı sözler…
Teğmenlik mezuniyetinde teğmenler, ‘Mustafa Kemal Atatürk’ün askerleriyiz’ diye sloganlar attılar. Sayın Cumhurbaşkanımız da twet atmış, ‘Kışlalarımızda 5 tane cami açtık, 17 tane daha cami açıyoruz, harp okullarımızda camiler açıyoruz’ diyor. Şimdi oraya refleks veriyor. Zamanlama çok manidar yani sana, ‘Mustafa Kemal’in askeriyim’ diyene sen, ‘Ben cami açıyorum’ diyorsun. Senin şöyle bir iddian mı var; Mustafa Kemal’in askeri olanın cami ile bir sorunu olduğunu mu düşüyorsun? Bak ben hem Mustafa Kemal’in askeriyim hem de caminin cemaatiyim.”
Konuşmanın başka başlıklarını da yarına bırakalım makale fazla uzamasın. Sayın Hüseyin Baş’ın ifadelerinin muhatapları onun sözlerini iyice sindirsinler. Siz değerli dostlarımla beraber bizler de Hüseyin Baş farkını anlamaya çalışalım.
