Uğur Kepekçi
Geçtiğimiz gün Bağımsız Türkiye Partisi Kilis Merkez ilçe teşkilatı kongresine katıldık. Sayın İl Başkanı Alaadin Özkar beyefendinin nazik daveti üzerine yapılan salon toplantısına katılmaktan biz de onur duyduk.
Kongrede İl Başkanımız Alaadin Özkar Bey ve Çok değerli Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ömer Eyercioğlu doyurucu konuşmalar yaptılar.
Kongrede gözlemlediğim birkaç noktayı sizlerle paylaşmak istedim:
Öncelikle salonun izleyici kitlesi hakkında şunu söylemeliyim. Pandemi yüzünden insanlar bu ve benzeri salon programlarına gelmekten kaçınıyorlar. Bir de iktidarla sorun yaşamamak için muhalif düşünen insanlarla birlikte olmaktan çekiniyorlar.
Bu sebeple izleyici kitlesi keyfiyet olarak daha seviyeli ve fedakâr insanlardan meydana geliyor. Dolayısıyla yapılan konuşmaları pür dikkat ve baştan sona izliyorlar.
Salona baktığınız zaman 3 kuşağı bir arada görme şansını yakalıyorsunuz. Kolay değil 20. Yılını doldurmuş bir parti olan Bağımsız Türkiye Partisinin kuruluşunda aynı salonda birlikte olduğumuz 1. Kuşak dostlarımız, onların oğulları kızları gelinleri damatlarının oluşturduğu 2. Kuşak dostlarımız ve onların çocukları yani torunları 3. Kuşak, aynı salonda bulunuyorlar. Bu çok önemli bir olaydır. Bir çizgi kadar bile yolundan sapmadan yürüyen bir kervanın kutlu yolcuları bir aradadır.
Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın attığı bereketli tohumların meyvelerini toplamak anlamına gelen bu manzara, her gelecek gün daha verimli sonuçlar doğuracak ve kazanan milletimiz olacaktır. Çünkü bu kadro, millete hizmeti amaçlayan bir kadrodur.
Yapılan konuşmaları dikkatle dinleyince; iktidar sahiplerinin sanal ve sahte tiyatro sahnesinin gerçeklerle bağdaşmadığını görüyorsunuz. Dinleyicilerin aklında esen fırtınalar, milletimizin ne kadar basit oyunlarla kandırıldığını gözler önüne seriyor. Sayın Alaadin Özkar’ın ve Ömer Hocamızın avuçlarımız patlarcasına alkışlanması, izleyenlerin üzerindeki etkiyi gösteriyor.
Makalemize başlık olan olaydan da bahsedelim:
İlerleyen yaşlarına rağmen annem ve babamı kongreye kollarına girerek getirdim. İkisi de delege oldukları için oy atmaya geliyorlardı.
Sahnede kurulan sandığa oy atması için annemi ve babamı güçlükle merdivenden yürüttüm, oylarını dualarla heyecanla attığını gördüm. Anneme; “Anneciğim yaşınız çok ilerledi keşke delege olmasaydınız” dedim.
Annem bir anda bana söyle bir döndü ve dedi ki: “Olur mu oğlum. Biz Hocamız vefat edene kadar onunlaydık. Şimdi de oğlu Hüseyin’i bize emanet etti. Eskiden daha çok burada olmalıyız. Biz göreve devam etmeliyiz ki gençler bizi örnek almalı, onlar da yollarında koşmaya devam etmeli. Hocam yarın mahşerde ‘Benden sonra ne yaptınız? Emanetime ne kadar sahip çıktınız?’ derse ona diyecek sözümüz olmalı. Biz ölünceye kadar da Hüseyin’e destek çıkacağız. Hüseyin bize hocamızın emanetidir.”
Mahcup oldum. “Elbette anneciğim iyi ki delegeliğe devam etmişsiniz. Allah senden de babamdan da razı olsun. Bu yola hizmet edenlerden de razı olsun.” Dedim. Ve onları tekrar evlerine mutlulukla bıraktım.
Annem ve babamdan gençlik kavramının, vücut yaşından çok gönül yaşıyla alakalı olduğunu bir defa daha anlamış olduk.
BTP Kilis merkez ilçe başkanlığına seçilen Bülent Bulut kardeşimizi kutluyoruz. Yürüyüşü kutlu olsun.
