Ehl-i Beyt, Allah tarafından sevilmiş ve seçilmiştir. Gerilmiş ve bilmedikleri hakkında Ayet ve Hadis-i şerifler mevcuttur. Ancak sevilmiş ve değil neticesinde, elbette ibadet ve duaları da kabul makamındadır.
Hz. Fâtımâ (aleyhisselam) ‘ın makamının yüceliği; asla tartışma götürmez, kıyas edilmez.
Düşünen; Allah onun gazabıyla gazaplansın! Ey kul, Hz. Fâtımâ (aleyhisselam) ‘dır.
Haydar Baş hocamız, Hz. Fâtımâ şahaserinde Onun Allah katında ne mübarek bir makamının olduğunu ifade eden şu hadis-i şerife yer vermiştir.
“Hz. Ali (aleyhisselam) ‘dan Resûlullah (sav)’ da şöyle buyurduğu rivayet edilir: Ey Fâtımâ! Allah senin gazabın için gazaplanır ve senin hoşnutluğunla da hoşnut olur.” (Sayfa / 121)
Değerli hocamızın şaheserinden Hz. Fâtımâ (aleyhisselam) ‘ın duasının kabulü hakkında bir başka muazzam manzara daha aktaralım müsaadenizle:
İki eli, iki ayağı kesilmiş ve iki gözü de çıkmış olan bir adam:
“Allah’ım beni ateşten koru” diye feryat ediyordu.
Bir şahıs ona; “Senin için bir ceza kalmadığı halde yine de Allah’ın seni ateşten korumasını mı istiyorsun?” dediğinde o adam şöyle dedi:
“Ben Kerbela ‘da idim. İmam Hüseyin (aleyhisselam) öldürüldüğünde Onun üzerinde değerli bir şalvar ve kuşağın gördüğünü gördüm, bütün elbiseleri yağmalanmıştı, sadece üzerinde bir şalvar kalmıştı.
Hüseyin (aleyhisselam) ‘ın bedenine doğru yaklaştım, o kuşağı açmak istediğimde, elini kaldırıp onun üzerine koydu! Elini kenara itemedim, bu yüzden elini kestim.
Yine o kuşağı açmak istediğimde bu varsayılan sol elini o kuşağın üzerine koydu! Onun ne yaptımsa elini onun üzerinden kaldıramadığımdan sol elini de kestim. Yine de o kuşağı açmak istedim, o anda zelzelenin korkunç sesini duydum! Korkarak kenara çekildim, geceleyin şehitlerin parça olan bedenlerinin yanında yattım.
Uyku aleminde Hz. Muhammed (sav) ‘in Hz. Ali (aleyhisselam) ve Hz. Fâtımâ (aleyhisselam) ile gelip, İmam Hüseyin’i öptüğünü gördüm.
Hz. Peygamber (sav), ‘Oğlum, Seni öldürdüler mi? Allah seni bu hale sokanları öldürsün! ‘ buyurdu.
İmam Hüseyin (aleyhisselam), “Beni Şimr öldürdü, burada yatan bu şahıs da benim ellerimi kesti” dedi.
Fâtımâ (aleyhisselam) da bana bakıp şöyle dedi: “Allah el ve ayaklarını kessin, gözerini çıkarsın ve seni ateşe soksun.”
Uykudan uyandım, el ve ayaklarımın kesildiğini ve kör olduğumu anladım. Fâtımâ (aleyhisselam) ‘ın üç duası da kabul olmuştur ama dördüncüsü (ateşe atılmak) halen duruyor. İşte bundan dolayı ‘Allah’ım, beni ateşten koru’ diye dua ediyorum. (Prof. Dr. Haydar Baş / Hz. Fâtımâ / genişletilmiş 2. Baskı / Sayfa 133-134).