Günün birinde biri hela’da görev almış
“İbrikçibaşı” diye etrafa da nam salmış
Gelen giden herkes de hayret içinde kalmış
Başımızın belası “ibrikçilik” sevdası.
Biri ibrik alıp da girecektir hela’ya
İbrikçi dâhil olur hemencecik olaya
İbrikçi sesleniyor; “kaçma öyle kolaya”
Başımızın belası “ibrikçilik” sevdası.
İbrikçi karar verir takar onu koluna
Adam alır ibriği koşar hela yoluna
İbrikçi zulüm eder gelen Allah kuluna
Başımızın belası “ibrikçilik” sevdası.
Hela’dan çıkan adam, sorar: “Bunlar nedendir?”
İbrikçi de der ona: “Yaptığım yetkidendir”
Suçlu hem ibrikçidir hem yetkili edendir
Başımızın belası “ibrikçilik” sevdası.
İbriği ele alan düzenini tutturmuş
Gelene gidene hep yetki diye yutturmuş
Millete eza verip onları kudurtturmuş
Başımızın belası “ibrikçilik” sevdası.
Sanmayın boş hikâye, ibretlerle doludur
İbrikçi yetkileri çıldırtmanın yoludur
Her yerde var bunlardan hepsi nefsin kuludur
Başımızın belası “ibrikçilik” sevdası.
Nazarî der: Çok çektik, ibrikçi belasından
Çeksinler ellerini milletin hela’sından
Ettiğini bulurlar hem de en âlâsından
Başımızın belası “ibrikçilik” sevdası.
Uğur Kepekçi 22.09.2021