İlmin faziletleri

Öncelikle Kuran-ı Kerim’den ilmin önemi ve faziletleri hakkında birkaç ayet paylaşarak yazımıza başlamak istiyorum.

“Sizin ilâhınız, ancak kendisinden başka hiçbir ilâh bulunmayan Allah’dır. Onun ilmi her şeyi kuşatmıştır.” (Taha /98)

“Bir de kendilerine ilim verilmiş olanlar, Kuran’ın şüphesiz Rabbinden gelen bir gerçek olduğunu bilsinler ve ona iman etsinler de kalpleri ona saygı duysun. Çünkü Allah, iman edenleri doğru yola eriştirir.” (Hac / 54 )

“Kendilerine ilim verilmiş olanlar ise, şöyle dediler: “Yazıklar olsun size! İman edip iyi işler yapanlara göre Allah’ın mükafatı daha üstündür. Ona da ancak sabredenler kavuşabilir.” (Kasas /80)

İlimle uğraşmanın fazileti hadisi şerifte şöylece bildirilmiştir: “İlim talebi için yola çıkan kimse dönünceye kadar Allah yolundadır” (Kütüb-i Sitte/4080).

İlim, tabi ki kendine has sorumlulukları da beraberinde getirmektedir. Peygamberimiz (s.a.a);

“Kim, bir ilimden sorulur, o da bunu (gizleyip) söylemezse (Kıyamet günü) ateşten bir gem ile gemlenir” (Kütüb-i Sitte/4088) buyurmakla ilim sahiplerini ikaz etmiştir.

İlimin tebliğ edilmesinin Resûlullah (s.a.a.) tarafından tavsiyesi de şöyle olmuştur;

“Allah benim sözümü işitip belleyen, sonra da onu benden (başkasına) ulaştıran kimsenin yüzünü kıyamet günü ağartsın. Zira nice ilim taşıyıcılar vardır ki, âlim değildir. Nice ilim taşıyıcıları ilmi, kendinden daha âlim olana taşırlar”(Kütüb-i Sitte/6018).

İlim talep etmenin, kişinin günahlarına kefaret olacağı da şöylece haber verilmiştir:

“Kim ilim talep ederse, bu işi, geçmişteki günahlarına kefaret olur” (Kütüb-i Sitte/4081).

İlim sahipleri ilimlerini başkalarına aktarırken gayet itinalı davranmalıdırlar. Bazıları vardır ki başkalarına daha bilgili görünmek adına konuşur da konuşur ama dinleyenler ondan istifade etmek şöyle dursun; kafaları daha da karışır. Hâlbuki ilim sahibi bulunduğu ortamdakilerin istifadesi için mutlaka onların seviyesine ve idrakine uygun konuşmalıdır.

Peygamberimiz elde edilen ilimin başkasına öğretilirken dikkat edilmesi gereken hassasiyeti de şöyle dile getirmiştir:

“Sen bir cemaate akıllarının almayacağı bir şey söylersen mutlaka bu, bir kısmına fitne olur” (Kütüb-i Sitte/4095).

Samimi bir niyetle Allah rızası için ilim öğretmek, ilim öğrenmek, ilmi dinlemek, ilimi sevmek hayırlı işlerdir.

Bunun dışında kalmak helak sebebidir. İşte bu konuda bizleri uyaran hadisi şerif:

“Ya öğreten ya öğrenen ya dinleyen ya da ilmi seven ol. Sakın beşincisi olma (bunların dışında olmak) helâk olursun” (Taberani)

Rabbim cümlemizi ilmi elde edip yaşayan, hayatına değer katan kullardan eylesin. Âmin…

Uğur Kepekçi

Önerilen Makale

Atatürk’ün mersiye yazdığını duydunuz mu?

Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucusu Aziz Atatürk hakkında ömrümüz boyunca makale yazsak konuşsak Onun vatanımıza, milletimize …