İnsanlar yaratılış gayelerinin dışına çıktıkça, bencillik ve cehaletlerinin esiri olup; şeytanın oyuncağı da olunca, büyük bir esaret altına girdiler. Böylece hayattan zevk alamamaya başladılar. Yaşadıkları hayattan zevk alamayınca da dünya hayatı bir zindan ya da cehennemden farksız oldu.
Hâlbuki insanı yaratan yüce Allah onu kendine halife olarak yaratmıştı. “…Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım…”(Bakara/30) Bu ayet-i kerimede insana yüklenilen misyon haber verilmiştir.
Yüce Allah; “Ben cinleri ve insanları ancak bana ibadet etsinler diye yarattım.”(Zariyat/56) buyruğuyla da halifeliğe layık gördüğü insanlardan isteğini bildirmiştir.
Akıl sahibi her kulun sadece bu ayetlerden bile anlaması gereken, Allah’ın emirlerine itaattir. İtaatin zıddı, isyan ve sonunda karşılığı olan cezaya çarptırılmaktır.
İnsanların itaatten, kulluk ve ibadetten ne anlaması gerektiğini, kimsenin nefsi ve akli yorumlarına bırakmamak için de Peygamberi almayı ve Ona itaati şart koşmuştur.
Eğer insan cinsinden biri Allah’ın emir ve yasaklarını uygulama sahasına koymasaydı; insanlar, çeşitli bahaneler öne sürerek görevlerinden kaçmaya çalışabilirlerdi.
Yüce Allah Ahzab Suresi 21.ayet-i kerimedeki buyruğuyla; Peygamberin mutlak manada örnek alınması gerektiğini emrederek kimseyi başıboş bırakmamıştır:
“And olsun ki, Resûlullah, sizin için Allah’a ve ahiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah’ı çok zikredenler için güzel bir örnektir.”
Demek ki peygambere itaat etmek ve onu örnek almak, keyfi bir davranış olmayıp kurtuluşun gereğidir. Çünkü peygamberin çağrısı Allah’adır, doğru yoladır. “Gerçekten sen doğru yola çağırıyorsun. Ahirete inanmayanlar ise, ısrarla yoldan çıkmaktadırlar.”(Mü’minun / 73-74)
Peygambere itaat etmenin kurtuluşa sebebiyet vereceğini Yüce Allah, Nur suresi 54.ayet-i kerimede de şu şekilde emir ferman buyurmuştur:
“De ki: Allah’a itaat edin; Peygamber’e de itaat edin. Eğer yüz çevirirseniz şunu bilin ki, Peygamber’in sorumluluğu kendisine yüklenen (tebliğ görevini yapmak), sizin sorumluluğunuz da size yüklenen (görevleri yerine getirmeniz)dir. Eğer ona itaat ederseniz, doğru yolu bulmuş olursunuz. Peygamber’e düşen, sadece açık-seçik duyurmaktır.”
Allah’a ve Resulüne itaatin kurtuluşa sebebiyet vereceği halde insanların bu konuda zafiyet göstereceğini de peygamberimiz bir hadisi şerifte söyle haber vermiştir. “Benim ve sizin durumunuz, ateş yakıp da, ateşine cırcır böcekleri ve pervaneler düşmeye başlayınca, onlara engel olmaya çalışan adamın durumuna benzer. Ben sizi ateşten korumak için kuşaklarınızdan tutuyorum, siz ise benim elimden kurtulmaya, ateşe girmeye çalışıyorsunuz.” (Müslim/ Fezâil 19).
Bu bilgiler ışığında huzurlu bir dünya hayatı, sonrasında mutlu bir ahiret hayatı talep edenler, Resûlullah’ı örnek alarak, itaat ederek; kurtuluşa erebileceklerine gönülden inanmalıdır. Vesselam.