Kadının seçme ve seçilme hakkı

Kadına seçme ve seçilme hakkını dünyada ilk defa Gazi Mustafa Kemal Atatürk bahşetmiştir. 5 Aralık 1934’te Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kadına seçme ve seçilme hakkı tanınmıştır. Kadına verilen seçme ve seçilme hakkı 1930 yılında belediyelerde başlamış, 1933 de köy ve ihtiyar heyetlerinde de uygulamaya konulmuş ve nihayetinde de 1934 te Millet Meclisinde kabul edilen yasayla kemale ermiştir.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 1925’te Kastamonu’da yaptığı bir konuşmada, kadın erkek eşitliğini savunmuş, kadına toplumda mutlaka hak ettiği değerin verilmesini istemiş ve attığı adımlarla bu konudaki samimiyetini ispat etmiştir. Atatürk konuşmasında şu ifadelere yer verir: “Toplumu kalkındırmak istiyorsak, izlememiz gereken daha emin ve daha etkili bir yol vardır. O da Türk kadınını çalışmalarımıza ortak etmek, hayatımızı onunla birlikte yürütmek, kadının, bilimsel, toplumsal ve ekonomik hayatta erkeğin ortağı, arkadaşı, yardımcısı ve koruyucusu yapma yoludur.”

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dile getirdiği bu durum, Birleşmiş Milletler ’in 20 yıl sonra kabul ettiği Evrensel İnsan Hakları Bildirgesi’nin 1. ve 2. maddesi ile yayınladığı ilkelerinde kayıt altına alınmıştır.

Değerli dostlarım! Cumhuriyetin en büyük kazanımlarından biri olan kadına seçme ve seçilme hakkının verildiği 5 Aralık tarihinde, bugün kadının genel hak ve konumunu değerlendirirsek asla hak ettikleri yerde olmadıklarını görürüz.

Kadının Atatürk zamanında elde ettiği seçme ve seçilme hakkını bırakın, sokakta rahat gezebilmesi, şiddetten korunması, hayatlarını garanti altına alması, rahat bir şekilde evinde yaşaması bile zor bir hale gelmiştir. Toplumun neredeyse bütün yükünü sırtında taşımaya mahkûm bırakılan kadınlarımız, bugün itibariyle sıkıntılı bir dönemden geçmektedir.

Kadının hakkı denince, sadece akla seçme ve seçilebilme hakkı gelmemelidir. Onun siyasal hakların yanında sosyal haklarının da verilmesi lazımdır.

Bu konuda en ciddi çözümü olan Bağımsız Türkiye Partisi’dir. Milli Ekonomi Modeli kapsamında kadınlara ev hanımı maaşı hakkının tanınacağı bildirilmiştir. Kadına verilecek ev hanımı maaşıyla kendini daha rahat daha özgür hissedecek, şiddetten ve yoksulluktan korunarak mutlu bir hayata kavuşacaktır.

Kadınlar bu huzur ortamını ancak Bağımsız Türkiye Partisi iktidarında elde edebileceklerdir. Av. Hüseyin Baş liderliğinde Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın yetiştirdiği eşsiz kadro, sadece kadınlara değil toplumun bütün kesimlerine hizmet etmek için görev beklemektedir.

Önerilen Makale

Atatürk’ün mersiye yazdığını duydunuz mu?

Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucusu Aziz Atatürk hakkında ömrümüz boyunca makale yazsak konuşsak Onun vatanımıza, milletimize …