Kar yağışı ve tefekkür

Yüce Allah Kuran’ında biz kullarına düşünmemiz hakkında öğütler verir. Allah(cc) düşünme kabiliyetini, yarattığı mahlûklardan sadece insanoğluna verdiği için de düşünmesini, ibret almasını, ölçülü bir davranış sergilemesini de ondan istemektedir.

Öyleyse insanoğluna düşen görev, yaşadığı her olaydan faydalı dersler çıkartması için etrafında cereyan eden her hadiseye ibretle bakması, üzerinde düşünmesidir.

Bu konuda Kuran’dan birkaç örnek verecek olursak:  “O, size ayetlerini gösteriyor ve sizin için gökten rızık indiriyor. İçten (Allah’a) yönelenden başkası öğüt alıp-düşünmez.”( Mü’min / 13)

“Kime dilerse hikmeti ona verir; şüphesiz kendisine hikmet verilene büyük bir hayır da verilmiştir. Temiz akıl sahiplerinden başkası öğüt alıp-düşünmez.” (Bakara / 269)

Ülkemizde kuraklığın baş göstermesinden korkuluyordu ve hasretle yağış bekleniyordu. Beklenen kar yağışı ülkemizin büyük bir bölümünü etkisi altına aldı.

Sizlere Gaziantep’ten bazı bilgiler aktararak maksadımızı izaha çalışalım. Kar ilk yağmaya başladığında sosyal medyadan birbirimizle kar manzaralı resimler çekip paylaşıyorduk. Çocuklar karla buluşmanın zevkini çıkartmak için sokaklara döküldü. Zaman ilerledikçe kar yağışının şiddeti artmaya başlayınca işin çehresi de değişmeye başladı.

Özellikle araç trafiği birkaç saatte felç oldu. Memleketin ana yollarındaki araç seyri gittikçe yavaşlamaya, bazı araçların yollarda kalmasına, hatta sabahlara kadar araçları içinde mahsur kalan vatandaşların; gerek kendilerini gerek araçlarını kurtarmak için çabalarına şahit olduk.

Pahalı araçlarını yol kenarına terk edip, arızalanan tramvaylardan inip, yaya yollara düşen, yürümekte zorluk çeken insan manzaraları günün ilk ışıklarına kadar sürdü. Valilikten yapılan açıklamada yollarda mahsur kalan vatandaşlarının kurtarılmaya çalışıldığı bilgisi kamuoyuna yansıdı. Çok şükür elektrik kesintisi yaşanmadı. Bir de o olsaydı vay halimize…

Hükümet ve belediye hizmetleri yeterli yetersiz dedikodusu dışında ben başka şeye dikkat çekmek istiyorum.

İnsanoğlu ne kadar akıllı olsa da ne kadar bilgi sahibi servet sahibi olsa da her şeyi yaratan yüce Allah’ın kudreti ve arzusu karşısında ne kadar çaresiz kaldığını düşünmesi gerektiğine inanıyorum.

Deist ve ateist düşünce sahipleri, yaşadıkları şu âlemde Allah’ı hesaba katmadan, her şeyin kendi istekleri doğrultusunda cereyan ettiğini, insanoğlunun da kudret sahibi olduğunu iddia ededursunlar; 12 saatlik bir kar yağışı karşısında ne kadar da aciz ve çaresizlik içine düştüklerini anlarlar mı acaba?

Mülk suresi 30. Ayette Allah kudretinin gücü hakkında şüpheye düşenleri ne güzel uyarıyor: “De ki: Suyunuz çekiliverse, söyleyin bakalım, size kim bir akarsu getirebilir?

Kıyamet gününü vesile kılarak insanların Allah’ın kudreti karşısında ne kadar da çaresiz kalacağını bakınız Kuran’ı Kerim nasıl haber vererek bizleri uyarıyor:

“Fakat insan önündekini (kıyameti) yalanlamak ister. “Kıyamet günü ne zamanmış?” diye sorar. İşte, göz kamaştığı, Ay tutulduğu, Güneşle ay biraraya getirildiği zaman! O gün insan, “Kaçacak yer neresi!” diyecektir. Hayır, hayır! (Kaçıp) sığınacak yer yoktur! O gün varıp durulacak yer, sadece Rabbinin huzurudur.” (Kıyamet suresi 5-12)

Kar yağışında yaşananlara bir de bu pencereden bakalım dedik, umulur ki ibret alınır.

Önerilen Makale

Hakkımı helal etmiyorum

Türk siyasetinde işler, hiç olmadığı kadar farklı mecralarda seyrediyor. Bu süreç ve gelinen nokta sizlere …