Kaybolan değerlerimiz -1

Toplumsal sorunların iyice açığa çıktığı, ahlaki çöküntünün gittikçe derinleştiği; rüşvetin, zinanın, uyuşturucu kullanımının, kadın cinayetlerinin, sıradan sebeplerle adam öldürmenin; önü alınamaz bir hal aldığı dönemleri yaşıyoruz.

Bu durum, asırlardır dünyaya ahlak ve medeniyet dersi veren Türk milletine, asla ve asla yakışmamaktadır. Bir yerde işler yolunda gitmiyorsa, orada ciddi sorunlar var demektir. İşleri yoluna sokmanın kuralı; önce teşhis, sonra tedavidir.

Lüks yaşantısıyla hayat sürenler, haktan kopuk yaşayan siyasiler ve akademisyenler; rant peşinde koşanlar, yandaş gözle bakanlar, yandaş mantıkla yazanlar, çizenler; bırakın çözümü, sorunlara doğru teşhisi bile yapamazlar.

Her konuda milletimizin sorunlarını doğru teşhis eden, doğru çözümler sunan, doğru ufuklar çizen; milletimizle, devletimizle bir ve beraber olmanın gerekliliğini savunan; siyaset adamı, fikir ve gönül adamı Prof. Dr. Haydar Baş, bu konudaki sorunu da görmüş, teşhis etmiş ve çarelerini meydana koymuştur.

Prof. Dr. Haydar Baş, ilkini Trabzon’da başlattığı “Kaybolan Değerlerimiz” sempozyumları ile halkımıza, özenle yetiştirdiği kadrosuyla birlikte, çok değerli fikirlerini sunmuştur. Trabzon’da tertiplenen bu sempozyumun yankıları dalga dalga yayılmaktadır. Meğer insanımız ne kadar dertliymiş bu konuda da…

Suskunluğunu koruyan Türk milleti, meğer “Bir dokun bin ah işit” seviyesine gelmiş de kimsenin haberi yokmuş. Herkes dert küpü olmuş da derdini anlatacak zemin bulamamanın ıstırabını yaşıyormuş. Biz bir dokunduk, bin ah işittik…

Bu çerçevede, Kilis İcmal Derneği tarafından tertiplenen “Kaybolan Değerlerimiz” sempozyumunda bizlere de sunum yapma görevi verilince, bir sunum hazırladık. Salonda paylaştığımız sunumun, siz değerli okurlarımızla da paylaşılmasının faydalı olacağını düşünerek ve engin hoşgörünüze sığınarak fikirlerimizi paylaşalım dedik:

İnsan topluluklarını faydalı, başarılı, medeni ve ahlaklı bir millet haline getiren bazı değerler vardır. Bu değerler, asırlar boyu yaşamını sürdüren milletleri ayakta tutan, olmazsa olmaz değerlerdir. Bu değerler; inanç ve kültür olarak kendini gösterir.

Bir toplumun gerek dini, gerekse kültürel değerlere kavuşması; yıllar, asırlar süren bir süreçtir. Elde edilen her değer, kuşaktan kuşağa aktarılarak devam eder. Bu tabii süreç, kesintiye uğradığı zaman; o toplum, millet olma vasfını bir şekilde kaybeder. (devam edecek)

Uğur Kepekçi

9 EKİM 2019

Önerilen Makale

Hakkımı helal etmiyorum

Türk siyasetinde işler, hiç olmadığı kadar farklı mecralarda seyrediyor. Bu süreç ve gelinen nokta sizlere …