Uğur Kepekçi
Muharremin 8. günüdür bugün. İmam Hüseyin (a.s.) ve yarenlerinin Kerbela meydanında mahsur kaldığı ve su ile irtibatlarının kesildiği gündür bugün.
Şu sıcak yaz günlerinde klimalı ortamlarda, isteğiniz an soğuk suya ulaşma imkanlarını yaşadığınız şu zamanda İmam Hüseyin’in ve yarenlerinin Allah rızası için katlandığı zahmetleri bir nebze olsun anlamaya çalışmalıyız.
İmam Hüseyin’in biat etmeyi reddetmesi ve kıyamında diretmesi neticesinde Allah’ın lanetli kulu Yezid’in komutanları İmam ve yarenlerinin su ile irtibatlarının kesilmesini temin ettiler. Koskoca Fırat nehri bir yanda akacak ama İmam Hüseyin ve kundaktaki bebeklere varıncaya kadar çoluk çocuk, kadın erkek susuzlukla imtihan edilecekler. Şehadete susuz olarak yürüyecekler…
Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın ‘İmam Hüseyin’ eserinden susuzluk imtihanını aktaralım:
“İbn-i Sad’ın askerleri, Fırat nehrinin kenarındaki çadırlarla suyun arasını kesecek kadar çadırlara yaklaştılar. Bu, İbn-i Ziyad’ın Ömer b. Sa’d’a emri idi: “Hüseyin ve arkadaşlarının su ile temaslarını kes! Onlar bir damla su dahi tadamasınlar.”
Ömer b. Sa’d, Amr b. El Haccac’ı 500 kişilik bir süvari birliği ile Fırat’ın kıyısına göndererek su ile irtibatlarını kesmiştir.
Su ile bağlantılarının kesildiği bu hadise İmam Hüseyin (a.s.)’ın şahadetinden üç gün önce idi.
İmam Hüseyin (a.s.) bu kuşatma altında ümidini cesaretini ve kararlı tavrını hiç değiştirmedi.” (İmam Hüseyin, Prof. Dr. Haydar Baş, sayfa 507)
Kerbela hadisesi; öncesiyle, sonrasıyla her anı farklı bir anlam ifade eder. Kerbela, sıradan bir hadise olmayıp her anı iman-küfür mücadelesinin yansımalarıdır.
Kerbela hadisesi; şeklen aynı kıbleye döndüğünü iddia eden, gönül kıblesi sapık olan, dünya makam ve mevkiini, parayı şöhreti kendine kıble ve ilah edinen sapıklar ile kendini Allah’a adayan yiğitlerin mücadelesidir.
İmam Hüseyin (a.s.) ve yarenlerinin Kerbela’daki kıyamı ve şehadetleri öyle bir hadisedir ki İslam’ın değerlerinin tekrar Kur’an çizgisine dönmesi için İslam dininin yeniden yücelmesine vesile olmuştur.
Allah’a ve Resulüne inandığını iddia edenlerin İmam Hüseyin’in kıyamını ve şahadetini tefekkür ederek Tevhidin Merkezi Ehl-i Beyt davasını bir an önce anlaması ve yaşam tarzına dönüştürmesi kurtuluşun da habercisi olacaktır.
Selam olsun İmam Hüseyin’e ve yarenlerine, lanet olsun Yezit ve yandaşlarına…
