Uğur Kepekçi
İman esaslarından en temel olanı Kur’an’a inanmaktır. Kur’an’a direk olarak kimse itiraz etmiyor ama Kur’an’ın istediği iman esasları söz konusu olduğunda herkes kendi kafasına göre bir iman çerçevesi çiziyor. Kur’an’ı kafasına göre yorumluyor. O var bu yok diye kendi nefisinin yalanlarına da haşa Allah’ı ortak etmeye kalkışıyor.
Cehaleti gafleti ya da ihaneti yüzünden imanını kaybediyor. Bu tehlikeyi yüce Allah yine Kur’an’da haber veriyor:
“Allah’ı ve peygamberlerini inkâr edenler, Allah ile peygamberlerini birbirinden ayırmak isteyenler, “Bir kısmına inanırız ama bir kısmına inanmayız” diyenler ve bunlar arasında bir yol tutmak isteyenler yok mu, işte gerçek kâfirler bunlardır ve biz kâfirlere alçaltıcı bir azap hazırlamışızdır.” Nisa /150-151)
Birçok defa Prof. Dr. Haydar Baş Hocamız “İman ettim demek bir iddiadan ibarettir. Her iddia ispat istediği gibi imanın ispatı da ibadettir, ameldir.” Buyurmuştur.
İman ettim diye iddiada bulunanların iddiasının pek ehemmiyeti olmadığını beyan sadedinde ya da iman ettim diye başkalarını kandırma peşinde olanları yüce Allah şu ayetle ikaz ediyor:
“Ey iman edenler! Allah’a, peygamberine, peygamberine indirdiği kitaba ve daha önce indirdiği kitaba iman edin. Allah’ı, meleklerini, kitaplarını, peygamberlerini ve ahiret gününü inkâr eden kimse iyice sapıtmıştır.” (Nisa /136)
Yukardaki ayette iman ettim iddiasında bulunanlara “Ey İman edenler! Kafanıza göre değil benim emrettiğim şeklide iman edeceksiniz.” Diyor yüce Allah.
Bir televizyon programında Kur’an’a nasıl iman edileceğini çok açık bir şekilde tane tane anlatan Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın ilgili sohbetinden alıntı yaparak maksadımızı izaha çalışalım.
Muhterem Hocamız sohbetinde şöyle diyor:
“Şimdi, amentünün kaç tane esası vardır? Altı tane esası vardır. Allah’ın birliğine iman etmek, meleklerine iman etmek, kitaplarına iman etmek. Daha öteye gitmeye gerek yok. Şimdi, kitaplarına iman etmek denildiği zaman Kur’an-ı Kerim de bunun içine giriyor. Ben Allah’ın Kur’an’ına da inandım demek istiyorsun. Eğer Kur’an’a inanmazsanız siz iman esasını yerine getirmediğinizden dolayı küfre gidersiniz. Peki efendim, Kur’an’a inanmak ne demektir? Bir, acaba Kur’an-ı Kerim’in ismine mi inanmaktır? İki, Kur’an-ı Kerim’in iki kapağına mı inanmaktır? Üç, hiçbir emri dışta bırakmamak veya hiçbir harekesini dahi dışta bırakmamak şartıyla Kur’an’ın içinde olanlara mı inanmaktır?
Cevap, hiçbir harekesini dahi dışta bırakmamak şartıyla Allah’ın emir ve nehiylerinin tamamına inanmak demektir. Kur’an’a inanmanın manası budur. Yoksa ben Kur’an’a inandım deyip, içindeki ayetlerin hiçbirini kabul etmiyorsun, Kur’an’a inandım diyorsun. Bu söz olur.”
Bu bilgiler ışığında iman etmek demek; esaslarını ve hükümlerini Allah’ın koyduğu bir şekilde iman etmek demek olduğunu öğreniyoruz. Siz siz olun kimse Allah’ın sınırlarını çiğnemeye kalkışmasın. Aksi halde bizi cehennemden kurtaracak kimse de bulamayız. Allah muhafaza…
